Comprehensive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Comprehensive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Comprehensive

  • Türkçe Anlamı: Kapsamlı, tümüyle ele alınmış, geniş kapsamlı
  • Açıklama: Comprehensive kelimesi bir konu hakkında her yönüyle tam bir şekilde ele alınmış, tüm detayları kapsayan, geniş kapsamlı anlamına gelir.
  1. The report is a comprehensive analysis of the market trends. (Rapor, piyasa trendlerinin kapsamlı bir analizidir.)
  2. She provided a comprehensive overview of the company’s financials. (Şirketin mali durumu hakkında kapsamlı bir genel bakış sundu.)
  3. The course covers a comprehensive range of topics. (Kurs, kapsamlı bir konu yelpazesini kapsar.)
  4. The new healthcare plan is a comprehensive approach to improve the system. (Yeni sağlık planı, sistemi iyileştirmek için kapsamlı bir yaklaşımdır.)
  5. The book offers a comprehensive guide to learning a new language. (Kitap, yeni bir dil öğrenmek için kapsamlı bir rehber sunar.)
  6. The company conducted a comprehensive study before launching the new product. (Şirket, yeni ürünü piyasaya sürmeden önce kapsamlı bir çalışma yaptı.)
  7. The proposal includes a comprehensive plan for reducing carbon emissions. (Teklif, karbon emisyonlarını azaltmak için kapsamlı bir plan içerir.)
  8. The museum has a comprehensive collection of contemporary art. (Müze, çağdaş sanatın kapsamlı bir koleksiyonuna sahiptir.)
  9. The report provides a comprehensive list of recommendations for improving the education system. (Rapor, eğitim sisteminin geliştirilmesi için kapsamlı bir öneri listesi sunar.)
  10. The lawyer prepared a comprehensive contract to protect his client’s interests. (Avukat, müvekkilinin çıkarlarını korumak için kapsamlı bir sözleşme hazırladı.)
  11. The government launched a comprehensive campaign to raise awareness about the dangers of smoking. (Hükümet, sigaranın tehlikeleri hakkında farkındalığı artırmak için kapsamlı bir kampanya başlattı.)
  12. The website offers a comprehensive list of job openings in the area. (Web sitesi, bölgedeki iş açılışlarının kapsamlı bir listesini sunar.)
  13. The company provides comprehensive training for its employees. (Şirket, çalışanlarına kapsamlı eğitimler sağlar.)
  14. The university offers a comprehensive program in computer science. (Üniversite, bilgisayar bilimi alanında kapsamlı bir program sunar.)
  15. The report presents a comprehensive analysis of the environmental impact of the project. (Rapor, proje’nin çevresel etkisinin kapsamlı bir analizini sunar.)
  16. The hospital has a comprehensive emergency response plan. (Hastanenin kapsamlı bir acil durum müdahale planı vardır.)
  17. The article provides a comprehensive history of the company. (Makale, şirketin kapsamlı bir tarihini sunar.)
  1. The city council developed a comprehensive plan for urban development. (Kent konseyi, kentsel gelişim için kapsamlı bir plan geliştirdi.)
  2. The training program includes a comprehensive assessment of the employees’ skills. (Eğitim programı, çalışanların yeteneklerinin kapsamlı bir değerlendirmesini içerir.)
  3. The book provides a comprehensive guide to healthy eating habits. (Kitap, sağlıklı beslenme alışkanlıkları konusunda kapsamlı bir rehber sunar.)

Comprehensive kelimesi bir konunun tüm yönleriyle ele alındığını, tam bir şekilde incelendiğini ifade eder. Bu kelime geniş bir kullanım alanına sahip olduğu için iş, eğitim, sağlık, sanat, çevre ve diğer birçok alanda kullanılabilir. Özellikle bir projenin, bir çalışmanın ya da bir planın oluşturulması ve uygulanması sırasında kapsamlı bir değerlendirme yapılması gerektiğinde bu kelime sıkça kullanılır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.