Cogent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Cogent Nedir?
Cogent, “kesin, açık ve belirgin” anlamına gelen İngilizce bir sıfattır. Aynı zamanda, “etkileyici, ikna edici” anlamlarında da kullanılır.
Örnek Cümleler:
- The lawyer presented a cogent argument in court. (Avukat mahkemede ikna edici bir argüman sundu.)
- Her cogent explanation left us speechless. (Onun kesin açıklamaları bizi dilsiz bıraktı.)
- The cogent evidence against him cannot be ignored. (Ona karşı etkileyici olan kanıtlar göz ardı edilemez.)
- The author’s cogent writing style kept the reader engaged. (Yazarın etkileyici yazım stili okuyucuyu meşgul etti.)
- The cogent reason for the delay was the bad weather. (Gecikmenin kesin nedeni kötü hava koşullarıydı.)
- The manager provided cogent solutions to the problem. (Yönetici soruna kesin çözümler sundu.)
- The expert’s cogent analysis helped us understand the issue better. (Uzmanın ikna edici analizi konuyu daha iyi anlamamıza yardımcı oldu.)
- His cogent speech won over the audience. (Onun etkileyici konuşması seyirciyi kazandı.)
- The cogent explanation made the decision easy. (Kesin açıklama kararı kolaylaştırdı.)
- The scientist presented cogent evidence to support her theory. (Bilim adamı teorisini destekleyen etkileyici kanıtlar sundu.)
- The teacher provided cogent reasons for the homework assignment. (Öğretmen ödev atamasının kesin nedenlerini sağladı.)
- His cogent arguments convinced me to change my mind. (Onun ikna edici argümanları benim fikrimi değiştirdi.)
- The cogent report highlighted the problem areas. (Etkileyici rapor, sorun alanlarını vurguladı.)
- The cogent presentation impressed the investors. (Etkileyici sunum yatırımcıları etkiledi.)
- The cogent advice helped him make the right decision. (Kesin tavsiye doğru kararı vermesine yardımcı oldu.)
- The cogent explanation cleared up the confusion. (Kesin açıklama karışıklığı açıklığa kavuşturdu.)
- The cogent analysis of the data revealed the trends. (Verilerin etkileyici analizi trendleri ortaya çıkardı.)
- The cogent argument against the proposal was compelling. (Teklif karşısındaki etkileyici argüman ikna ediciydi.)
- The cogent reason for his resignation was the toxic work environment. (İstifasının kesin nedeni toksik çalışma ortamıydı.)
- The cogent feedback helped her improve her performance. (Etkileyici geri bildirim performansını iyileştirmesine yardımcı oldu.)
Devam Eden Örnek Cümleler:
- The cogent explanation of the instructions made it easier to follow. (Talimatların etkileyici açıklaması takibi daha kolay hale getirdi.)
- The cogent argument in the essay convinced the professor. (Makaledeki ikna edici argüman profesörü ikna etti.)
- The cogent reason for the delay was a traffic jam on the highway. (Gecikmenin kesin nedeni otoyoldaki trafik sıkışıklığıydı.)
- The cogent analysis of the situation helped us make an informed decision. (Durumun etkileyici analizi bilinçli bir karar vermeye yardımcı oldu.)
- The cogent explanation of the benefits made me want to try it. (Faydaların etkileyici açıklaması benim denemek istememe sebep oldu.)
- The cogent argument against the proposal was backed up by solid evidence. (Teklife karşı etkileyici argüman sağlam kanıtlarla desteklendi.)
- The cogent explanation of the process made it easy to understand. (Sürecin etkileyici açıklaması anlamayı kolaylaştırdı.)
- The cogent reasoning behind the decision was sound. (Kararın arkasındaki etkileyici akıl yürütme sağlamdı.)
- The cogent explanation of the rules made it clear what was expected. (Kuralların etkileyici açıklaması beklentileri açıkça belirtti.)
- The cogent argument against the proposed changes was convincing. (Önerilen değişikliklere karşı etkileyici argüman ikna ediciydi.)
Hemen Yorum Yaz