Coagulate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Coagulate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Coagulate Nedir?

Coagulate, bir sıvının yoğunlaşarak katılaşması veya pıhtılaşması anlamına gelir. Kanın pıhtılaşması, sütün yoğurt haline gelmesi, jöle veya reçelin sertleşmesi coagulate örnekleridir.

Örnek Cümleler:

1. The blood in the wound began to coagulate and form a scab. (Yara içindeki kan pıhtılaşmaya başladı ve kabuk oluşturdu.)
2. The milk will coagulate if you add vinegar. (Sirke eklerseniz, süt pıhtılaşacaktır.)
3. The soup will coagulate if you leave it on the stove too long. (Çorba çok uzun süre ocağın üzerinde kalırsa pıhtılaşır.)
4. I accidentally spilled the liquid, and it started to coagulate on the floor. (Sıvıyı kazayla döktüm ve yerde pıhtılaşmaya başladı.)
5. The recipe calls for the mixture to coagulate for at least an hour. (Tarif, karışımın en az bir saat boyunca pıhtılaşmasını istiyor.)
6. The gelatin in the dessert helps it coagulate and set. (Tatlıdaki jelatin, pıhtılaşmasına ve sertleşmesine yardımcı olur.)
7. The cheese will not coagulate properly if the temperature is too high. (Peynir, sıcaklık çok yüksekse düzgün bir şekilde pıhtılaşmayacaktır.)
8. The blood coagulated around the wound, which helped to stop the bleeding. (Kan yarının etrafında pıhtılaştı, bu kanamayı durdurmaya yardımcı oldu.)
9. The cream will coagulate if you over-whip it. (Kremayı fazla çırparsanız pıhtılaşacaktır.)
10. If the gravy coagulates, you can still use it, but you’ll need to stir it well. (Sos pıhtılaşırsa, hala kullanabilirsiniz, ancak iyice karıştırmanız gerekir.)
11. The pudding will not coagulate if you don’t let it chill in the refrigerator. (Puding buzdolabında soğumazsa pıhtılaşmaz.)
12. The egg whites need to be beaten until they coagulate and form stiff peaks. (Yumurta beyazları, sert zirveler oluşturana kadar pıhtılaşıncaya kadar çırpılmalıdır.)
13. The mixture will coagulate faster if you add lemon juice. (Limon suyu eklerseniz, karışım daha hızlı pıhtılaşacaktır.)
14. The sauce will coagulate if you don’t keep stirring it. (Sos karıştırılmazsa pıhtılaşır.)
15. The proteins in the milk coagulate when you make cheese. (Peynir yaparken sütteki proteinler p

15. (devamı) ıhtılaşır.)
16. The clotting factor in the blood helps it to coagulate and form a clot. (Kanındaki pıhtılaşma faktörü, kanın pıhtılaşmasına ve pıhtı oluşturmasına yardımcı olur.)
17. If the jelly doesn’t coagulate, you can try adding more gelatin. (Jöle pıhtılaşmazsa, daha fazla jelatin eklemeyi deneyebilirsiniz.)
18. The cream sauce will coagulate if it’s left out for too long. (Krema sosu çok uzun süre bekletilirse pıhtılaşır.)
19. The blood thinner medication prevents the blood from coagulating too quickly. (Kanı daha yavaş pıhtılaşmasını önleyen kan sulandırıcı ilaçlar vardır.)
20. If the wound won’t stop bleeding, it may be because the blood isn’t coagulating properly. (Yara kanamayı durduramazsa, kanın düzgün bir şekilde pıhtılaşmamasından kaynaklanabilir.)