Circumspect İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Circumspect İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Circumspect

Circumspect, dikkatli ve tedbirli davranmak anlamına gelir. İnsanların söz ve davranışlarında dikkatli ve özenli olmalarını ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. It’s important to be circumspect when dealing with people you don’t know well. (Yabancılarla uğraşırken dikkatli olmak önemlidir.)
  2. She approached the situation with circumspect, weighing all the pros and cons before making a decision. (Karar vermeden önce tüm avantaj ve dezavantajları tartarak duruma yaklaştı.)
  3. The company took a circumspect approach to the new project, conducting thorough research before investing any money. (Şirket, herhangi bir para yatırmadan önce detaylı araştırmalar yaparak yeni projeye dikkatli bir şekilde yaklaştı.)
  4. The journalist was circumspect in her reporting, making sure to check her facts before publishing any information. (Gazeteci, yayınlamadan önce gerçekleri kontrol ederek raporlamasında dikkatliydi.)
  5. The politician was circumspect in his speech, carefully choosing his words so as not to offend anyone. (Politikacı, kimseyi incitmemek için sözleri seçerken dikkatliydi.)
  6. He was circumspect in his approach to the job, taking time to learn all the necessary skills before starting work. (İşe başlamadan önce gerekli tüm becerileri öğrenmek için zaman ayırarak işe yaklaştı.)
  7. She was circumspect about sharing personal information with strangers on the internet. (İnternet üzerindeki yabancılarla kişisel bilgilerini paylaşmada dikkatliydi.)
  8. The doctor was circumspect in his diagnosis, ordering several tests to confirm his suspicions. (Doktor, şüphelerini doğrulamak için birkaç test daha isteyerek teşhisinde dikkatliydi.)
  9. The lawyer was circumspect in her advice to the client, making sure to consider all the possible outcomes before giving any recommendations. (Avukat, müşterisine öneriler vermeden önce tüm olası sonuçları düşünerek dikkatliydi.)
  10. The teacher was circumspect in her grading, taking into account each student’s individual strengths and weaknesses. (Öğretmen, her öğrencinin bireysel güçlü ve zayıf yönlerini dikkate alarak notlandırmada dikkatliydi.)
  11. He was circumspect in his use of social media, being careful not to post anything that could be considered offensive or inappropriate. (Sosyal medya kullanımında incitici veya uygunsuz olarak kabul edilebilecek hiçbir şey paylaşmamaya dikkat ediyordu.)
  12. The company’s CEO was circumspect in his approach to the merger, carefully considering all the potential risks and benefits before making a decision. (Şirketin CEO’su, karar vermeden önce tüm potansiyel riskleri ve faydaları dikk
  1. The detective was circumspect in his investigation, gathering all the available evidence before making any conclusions. (Polis dedektifi, herhangi bir sonuç çıkarmadan önce mevcut tüm delilleri toplayarak soruşturmasında dikkatliydi.)
  2. The pilot was circumspect in his flying, following all safety protocols to ensure the safety of the passengers. (Pilot, yolcuların güvenliğini sağlamak için tüm güvenlik protokollerini takip ederek uçuşunda dikkatliydi.)
  3. The athlete was circumspect in her training, focusing on proper technique and injury prevention to avoid any setbacks. (Sporcu, herhangi bir gerileme yaşamamak için uygun teknik ve sakatlanma önleme üzerine odaklanarak antrenmanında dikkatliydi.)
  4. The scientist was circumspect in her research, conducting multiple experiments to ensure the validity of her findings. (Bilim insanı, bulgularının geçerliliğini sağlamak için birden fazla deney yaparak araştırmasında dikkatliydi.)
  5. The parent was circumspect in her discipline, considering the child’s age and temperament before deciding on an appropriate punishment. (Ebeveyn, uygun bir ceza kararı vermeden önce çocuğun yaşı ve karakterini göz önünde bulundurarak disiplininde dikkatliydi.)
  6. The architect was circumspect in her design, taking into account the building’s purpose, location, and environmental impact. (Mimar, bina amacı, konumu ve çevresel etkisi gibi faktörleri dikkate alarak tasarımında dikkatliydi.)
  7. The musician was circumspect in his performance, rehearsing extensively to ensure a flawless show. (Müzisyen, kusursuz bir performans için yoğun bir şekilde prova yaparak performansında dikkatliydi.)
  8. The artist was circumspect in her choice of materials, selecting those that were environmentally friendly and sustainable. (Sanatçı, çevre dostu ve sürdürülebilir olanları seçerek malzeme seçiminde dikkatliydi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.