Stalk İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stalk İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stalk Nedir?

Stalk, Türkçe’de “gizlice takip etmek” anlamına gelir. Genellikle birisi hakkında bilgi edinmek, izlemek veya rahatsız etmek için gizlice takip etmek anlamında kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. He was caught stalking his ex-girlfriend last night. (Dün gece eski kız arkadaşını gizlice takip ettiği yakalandı.)
  2. The paparazzi followed the celebrity and stalked him for hours. (Paparaziler ünlüyü takip ettiler ve saatlerce onu gizlice izlediler.)
  3. She felt uncomfortable when she realized someone was stalking her on social media. (Sosyal medyada kendisini gizlice takip eden birinin farkına varınca rahatsız oldu.)
  4. The hunter stalked his prey silently through the forest. (Avcı, avını sessizce ormanda takip etti.)
  5. The police arrested a man who was stalking a woman on the street. (Polis, bir kadını sokakta takip eden bir adamı tutukladı.)
  6. My neighbor likes to stalk me and it makes me feel unsafe. (Komşum beni takip etmekten hoşlanır ve bu beni güvensiz hissettirir.)
  7. The detective decided to stalk the suspect to gather more evidence. (Dedektif, daha fazla kanıt toplamak için şüpheliyi gizlice takip etmeye karar verdi.)
  8. The stalker was eventually caught and charged with harassment. (Takipçi sonunda yakalandı ve taciz suçundan suçlandı.)
  9. She noticed someone stalking her from behind and ran away. (Arkadan kendisini takip eden birinin farkına vardı ve kaçtı.)
  10. The journalist was accused of stalking the politician for a news story. (Gazeteci, bir haber hikayesi için politikacıyı takip etmekle suçlandı.)
  11. The victim obtained a restraining order against her stalker. (Mağdur, takipçisine karşı bir koruma emri aldı.)
  12. The stalker had been keeping a diary of the victim’s activities. (Takipçi, mağdurun aktivitelerini günlük tutarak takip ediyordu.)
  13. She felt relieved when the stalker was finally arrested. (Takipçi sonunda tutuklandığında rahatlamış hissetti.)
  14. The celebrity had to hire bodyguards to protect her from stalkers. (Ünlü, kendisini takip eden kişilerden korunmak için koruma görevlileri tutmak zorunda kaldı.)
  15. The stalker left a creepy note on her car windshield. (Takipçi arabasının camına ürpertici bir not bıraktı.)
  16. He was obsessed with her and couldn’t stop stalking her. (Ona takıntılıydı ve onu takip etmeyi bırakamadı.)
  17. The stalker had a history of violent behavior towards women. (Takipçinin kadınlara karşı şiddetli davranışları vard
  1. The police advised her to be careful and report any incidents of stalking. (Polis, dikkatli olmasını ve takip edilme durumlarını bildirmesini önerdi.)
  2. She installed security cameras around her house to catch any stalkers. (Etrafındaki takipçileri yakalamak için evinin etrafına güvenlik kameraları kurdu.)
  3. Stalking is a serious crime that can have lasting effects on the victim. (Takip etmek ciddi bir suçtur ve mağdura kalıcı etkileri olabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.