Chidingly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chidingly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chidingly Nedir?

Chidingly, bir kişiyi ya da bir şeyi yargılayarak veya eleştirerek yapılan açıkça hoş olmayan bir şekilde konuşmayı ifade eder. Bu kelime sık sık insanların davranışlarını ya da sözlerini düzeltmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. She spoke chidingly to her child for breaking the vase. (O, çocuğuna vazoyu kırdığı için chidingly konuştu.)
2. The teacher chidingly told the student to be more attentive in class. (Öğretmen, öğrenciye chidingly sınıfta daha dikkatli olması gerektiğini söyledi.)
3. His mother chidingly scolded him for coming home late. (Annesi, geç eve geldiği için ona chidingly azarladı.)
4. He looked at me chidingly when I made a mistake. (Ben hata yaptığımda bana chidingly baktı.)
5. She chidingly told her friend not to eat so much junk food. (Arkadaşına chidingly atıştırmalık yiyeceklerden fazla yememesi konusunda söyledi.)
6. The boss chidingly reminded the employees of the company’s dress code. (Patron, şirketin giyim kodunu chidingly hatırlattı.)
7. He spoke chidingly to his sister about her bad habit of biting her nails. (Kardeşine tırnaklarını kemirmek gibi kötü bir alışkanlığı hakkında chidingly konuştu.)
8. The coach chidingly corrected the player’s technique. (Antrenör, oyuncunun tekniğini chidingly düzeltti.)
9. She chidingly reminded her husband to put the toilet seat down. (Eşine tuvalet kapağını kapatması konusunda chidingly hatırlattı.)
10. The judge chidingly reprimanded the defendant for interrupting the court proceedings. (Hakim, duruşma işleyişini kesintiye uğratan sanığı chidingly azarladı.)
11. He spoke chidingly to his friend about being late for their meeting. (Arkadaşıyla buluşma için geç kaldığı için chidingly konuştu.)
12. The teacher chidingly corrected the student’s grammar mistake. (Öğretmen, öğrencinin dilbilgisi hatasını chidingly düzeltti.)
13. She chidingly reminded her coworker to submit her report on time. (İş arkadaşına raporunu zamanında teslim etmesi konusunda chidingly hatırlattı.)
14. The manager chidingly scolded the employee for not following the company’s policies. (Yönetici, şirketin politikalarına uymadığı için çalışanı chidingly azarladı.)
15. He looked at her chidingly when she made a silly mistake. (O, aptalca bir hata yaptığında ona chidingly baktı.)
16. The parent chidingly told their child to stop yelling in public. (Ebeveyn, çocuğuna chidingly halka açık

yerlerde bağırmaması gerektiğini söyledi.)
17. The professor chidingly corrected the student’s citation format. (Profesör, öğrencinin kaynak belirtme formatını chidingly düzeltti.)

18. She chidingly reminded her friend to be more organized. (Arkadaşına daha düzenli olması konusunda chidingly hatırlattı.)
19. The counselor chidingly advised the client to take responsibility for their actions. (Danışman, müşterisine chidingly eylemlerinden sorumlu olması gerektiğini önerdi.)
20. He spoke chidingly to his colleague about being unprofessional during the meeting. (Toplantı sırasında profesyonel davranmadığı için meslektaşıyla chidingly konuştu.)

(Türkçe anlamlar parantez içinde verilmiştir.)