Cherry-Picking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cherry-Picking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cherry-Picking Nedir?

Cherry-picking, sadece istenilen verileri veya kanıtları seçerek bir argümanı desteklemek için bilinçli olarak yanıltıcı bir şekilde kullanmaktır. Bu, birçok farklı alanda, özellikle politikada ve tartışmalarda kullanılan bir retorik yöntemdir.

Örnek Cümleler:

  1. She’s always cherry-picking her evidence to support her theories. (O, teorilerini desteklemek için kanıtları seçiyor.)
  2. The politician was accused of cherry-picking statistics to support his claims. (Politikacı, iddialarını desteklemek için istatistikleri seçmekle suçlandı.)
  3. The company was cherry-picking its financial data to make itself look more profitable. (Şirket, kendisini daha karlı göstermek için finansal verilerini seçiyordu.)
  4. You can’t just cherry-pick the evidence that supports your argument and ignore everything else. (Sadece argümanınızı destekleyen kanıtları seçemez ve her şeyi yok sayamazsınız.)
  5. The journalist was accused of cherry-picking quotes to fit their narrative. (Gazeteci, anlatılarına uygun alıntıları seçmekle suçlandı.)
  6. The prosecutor was accused of cherry-picking evidence to secure a conviction. (Savcı, suçlu bulunmalarını sağlamak için kanıtları seçmekle suçlandı.)
  7. He’s always cherry-picking the easy tasks and leaving the hard ones for others. (O, her zaman kolay görevleri seçiyor ve zor olanları başkalarına bırakıyor.)
  8. The marketing team was accused of cherry-picking positive reviews and ignoring negative ones. (Pazarlama ekibi, olumlu eleştirileri seçmek ve olumsuz olanları yok saymakla suçlandı.)
  9. Don’t just cherry-pick the examples that prove your point, consider all of the evidence. (Sadece noktanızı kanıtlayan örnekleri seçmeyin, tüm kanıtları düşünün.)
  10. The author was accused of cherry-picking historical events to fit their novel’s plot. (Yazar, romanının kurgusuna uygun tarihi olayları seçmekle suçlandı.)
  11. The scientist was accused of cherry-picking data to support their hypothesis. (Bilim adamı, hipotezlerini desteklemek için verileri seçmekle suçlandı.)
  12. The teacher was accused of cherry-picking students for special treatment. (Öğretmen, özel muamele görmeleri için öğrencileri seçmekle suçlandı.)
  13. You can’t cherry-pick which laws you want to follow and which ones you don’t. (Hangi yasaları takip etmek istediğinizi ve hangi yasaları takip etmek istemediğinizi seçemezsiniz.)
  14. The news outlet was accused of cherry-picking stories to fit their political bias. (Haber kanalı, politik yanlılıklarına uy

gun hikayeleri seçmekle suçlandı.)
15. The CEO was accused of cherry-picking board members who would support his decisions. (CEO, kararlarını destekleyecek yönetim kurulu üyelerini seçmekle suçlandı.)

  1. The athlete was accused of cherry-picking competitions to boost their win-loss record. (Sporcu, kazanma-kaybetme rekorunu artırmak için yarışmaları seçmekle suçlandı.)
  2. Don’t cherry-pick the feedback that flatters you and ignore the constructive criticism. (Sizi överek verilen geri bildirimleri seçmeyin ve yapıcı eleştiriyi yok saymayın.)
  3. The historian was accused of cherry-picking events to fit their personal bias. (Tarihçi, kişisel yanlılıklarına uygun olayları seçmekle suçlandı.)
  4. The company was accused of cherry-picking employee performance data to justify layoffs. (Şirket, işten çıkarmaları haklı göstermek için çalışan performans verilerini seçmekle suçlandı.)
  5. Don’t cherry-pick the evidence to fit your preconceived notions, let the evidence guide your conclusions. (Önceden belirlenmiş fikirlerinize uygun kanıtları seçmeyin, kanıtlar sonucunuzu yönlendirsin.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.