İrredeemable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İrredeemable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İrredeemable

İrredeemable kelimesi Türkçede “kurtulması imkansız” anlamına gelir. Bu kelime genellikle insanların davranışlarına veya bir durumun ciddiyetine atıfta bulunmak için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. His actions were irredeemable and he was never able to regain the trust of his colleagues. (Eylemleri kurtarılamazdı ve hiçbir zaman meslektaşlarının güvenini geri kazanamadı.)
  2. The damage to the environment was irredeemable and would take decades to repair. (Çevreye verilen zarar kurtarılamazdı ve onarmak yıllar alacaktı.)
  3. The company’s reputation was irredeemable after the scandal. (Şirketin itibarı skandalın ardından kurtarılamazdı.)
  4. Her addiction had caused irredeemable damage to her relationships. (Bağımlılığı ilişkilerine kurtarılamaz zarar vermişti.)
  5. The loss of life in the accident was irredeemable and left the community devastated. (Kazada kaybedilen hayatlar kurtarılamazdı ve topluluğu harap etti.)
  6. The mistake he made was irredeemable and cost him his job. (Yaptığı hata kurtarılamazdı ve işini kaybetmesine neden oldu.)
  7. The decision to close the factory was irredeemable and left many people without jobs. (Fabrikanın kapatılma kararı kurtarılamazdı ve birçok insanı işsiz bıraktı.)
  8. The damage to his reputation was irredeemable and he was unable to salvage his career. (İtibarına verilen zarar kurtarılamazdı ve kariyerini kurtaramadı.)
  9. The harm caused to the victim was irredeemable and would have lifelong consequences. (Mağdura verilen zarar kurtarılamazdı ve ömür boyu sonuçları olacaktı.)
  10. The mistake was irredeemable and cost the company millions of dollars in damages. (Yapılan hata kurtarılamazdı ve şirkete milyonlarca dolarlık zarar verdi.)
  11. The tragedy was irredeemable and left the family in a state of despair. (Tragedi kurtarılamazdı ve aileyi umutsuzluğa sürükledi.)
  12. The company’s decision to ignore the safety protocols was irredeemable and caused the accident. (Şirketin güvenlik protokollerini göz ardı etme kararı kurtarılamazdı ve kazaya neden oldu.)
  13. The damage to his reputation was irredeemable and caused him to lose all his clients. (İtibarına verilen zarar kurtarılamazdı ve tüm müşterilerini kaybetmesine neden oldu.)
  14. The harm caused by the negligence of the doctor was irredeemable and left the patient permanently disabled. (Doktorun ihmaliyle verilen zarar kurtarılamazdı ve hastayı kalıcı olarak engelli bıraktı.)
  15. The

irredeemable damage to the ecosystem was a result of years of exploitation and neglect. (Ekosisteme verilen kurtarılamaz zarar, yıllar boyunca sömürü ve ihmalden kaynaklandı.)
16. The betrayal by his best friend was irredeemable and left him heartbroken. (En yakın arkadaşının ihaneti kurtarılamazdı ve onu yıkıma uğrattı.)

  1. The mistake he made was irredeemable and caused irreparable damage to his marriage. (Yaptığı hata kurtarılamazdı ve evliliğine geri dönüşü olmayan zararlar verdi.)
  2. The damage caused by the hurricane was irredeemable and left the entire town in ruins. (Kasırga tarafından verilen zarar kurtarılamazdı ve tüm kasabayı harabeye çevirdi.)
  3. The company’s decision to cut corners in their products was irredeemable and caused harm to many consumers. (Şirketin ürünlerinde köşeleri kesme kararı kurtarılamazdı ve birçok tüketicinin zarar görmesine neden oldu.)
  4. The harm caused by the bully was irredeemable and left the victim traumatized for years. (Zorbanın verdiği zarar kurtarılamazdı ve mağduru yıllar boyunca travmatize etti.)

(Türkçe çeviriler koyu renkle belirtilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.