Cherisher İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cherisher İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cherisher ne demek?

Cherisher, bir şeyi çok değerli bulan, onu koruyan, gözeten ve saygı gösteren anlamına gelen bir İngilizce kelime.

Örnek Cümleler:

1. She is a cherisher of traditional values. (O, geleneksel değerlere saygı duyan biridir.)
2. The cherisher of the antique vase took great care while cleaning it. (Antika vazoyu koruyan kişi, temizlerken büyük özen gösterdi.)
3. As a cherisher of nature, he spent most of his weekends hiking in the mountains. (Doğayı koruma ve saygı duyma konusunda hassas olan biri olarak, hafta sonlarının çoğunu dağlarda yürüyerek geçirdi.)
4. The artist was a cherisher of his own works, and never sold any of them. (Sanatçı, kendi eserlerine değer veren ve hiçbirini satmayan biriydi.)
5. Being a cherisher of freedom, she always stood up for her rights. (Özgürlüğe saygı duyan biri olarak, her zaman hakları için mücadele etti.)
6. He was a cherisher of his family’s traditions and customs. (Ailesinin gelenek ve göreneklerine saygı duyan biriydi.)
7. The environmentalist is a cherisher of the planet and its resources. (Çevre bilimci, gezegen ve kaynaklarını koruyan ve saygı gösteren biridir.)
8. The cherisher of the ancient ruins spent hours exploring them. (Antik kalıntıları koruma altına alan kişi, onları keşfetmek için saatlerini harcadı.)
9. She is a cherisher of books, and has a large collection in her library. (Kitaplara değer veren biri olarak, kütüphanesinde büyük bir koleksiyonu var.)
10. The cherisher of peace and harmony always tried to resolve conflicts peacefully. (Barış ve uyumu koruma konusunda her zaman çabalayan biri olarak, çatışmaları barışçıl yollarla çözmeye çalıştı.)
11. He is a cherisher of his country’s culture and heritage. (Ülkesinin kültürüne ve mirasına saygı duyan biridir.)
12. The mother is a cherisher of her child’s happiness and well-being. (Anne, çocuğunun mutluluğuna ve iyi olmasına önem veren biridir.)
13. The teacher is a cherisher of knowledge and always encourages her students to learn more. (Öğretmen, bilgiye değer veren ve öğrencilerini daha fazla öğrenmeye teşvik eden biridir.)
14. The artist was a cherisher of simplicity, and his paintings reflected that. (Sanatçı, sadeliğe önem veren ve resimleri bunu yansıtan biriydi.)
15. The gardener was a cherisher of plants and took great care of his garden. (Bahçıvan, bitkilere saygı duyan ve bahçesine büyük özen gösteren biriydi

  1. The cherisher of human rights fought tirelessly for the rights of marginalized communities. (İnsan haklarına saygı gösteren biri olarak, marjinalleşmiş toplulukların hakları için kararlı bir şekilde mücadele etti.)
  2. She was a cherisher of friendship, and always made time for her friends. (Arkadaşlığa değer veren biri olarak, her zaman arkadaşlarına zaman ayırdı.)
  3. The chef was a cherisher of good food, and his restaurant was always full. (Şef, iyi yemeğe değer veren ve restoranı her zaman dolu olan biriydi.)
  4. The historian was a cherisher of the past, and dedicated his life to studying it. (Tarihçi, geçmişe değer veren ve hayatını onu çalışarak geçiren biriydi.)
  5. The philanthropist was a cherisher of humanity, and donated generously to various charitable causes. (Hayırsever, insanlığa değer veren ve çeşitli hayırsever nedenlere cömertçe bağış yapan biriydi.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. geleneksel değerlere saygı duyan biri
  2. antika vazoyu koruyan kişi
  3. doğayı koruma ve saygı duyma konusunda hassas olan biri
  4. kendi eserlerine değer veren ve hiçbirini satmayan bir sanatçı
  5. özgürlüğe saygı duyan biri ve hakları için mücadele eden biri
  6. ailesinin gelenek ve göreneklerine saygı duyan biri
  7. gezegen ve kaynaklarını koruyan ve saygı gösteren bir çevre bilimci
  8. antik kalıntıları koruma altına alan kişi
  9. kitaplara değer veren biri ve büyük bir koleksiyonu olan biri
  10. barış ve uyumu koruma konusunda çabalayan biri
  11. ülkesinin kültürüne ve mirasına saygı duyan biri
  12. çocuğunun mutluluğuna ve iyi olmasına önem veren bir anne
  13. bilgiye değer veren ve öğrencilerini daha fazla öğrenmeye teşvik eden bir öğretmen
  14. sadeliğe önem veren ve resimleri bunu yansıtan bir sanatçı
  15. bitkilere saygı duyan ve bahçesine büyük özen gösteren bir bahçıvan
  16. marjinalleşmiş toplulukların hakları için kararlı bir şekilde mücadele eden biri
  17. arkadaşlığa değer veren ve her zaman arkadaşlarına zaman ayıran biri
  18. iyi yemeğe değer veren ve restoranı her zaman dolu olan bir şef
  19. geçmişe değer veren ve hayatını onu çalışarak geçiren bir tarihçi
  20. insanlığa değer veren ve çeşitli hayırsever nedenlere cömert

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.