İrrational İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İrrational İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İrrational

İrrational kelimesi Türkçe’de mantıksız, akıl dışı gibi anlamlara gelir. Bu kelime bir düşünce, davranış veya karar için rasyonel bir gerekçe olmadığını ifade eder.

Örnek cümleler:

1. “I don’t know why I feel this way, it’s just an irrational fear.” (Bu şekilde hissetmemin sebebi yok, sadece mantıksız bir korku.)
2. “His decision to quit his job seemed irrational to me.” (İşini bırakma kararı bana mantıksız göründü.)
3. “The argument he made was completely irrational.” (Yaptığı argüman tamamen mantıksızdı.)
4. “It’s irrational to believe that you’ll win the lottery without buying a ticket.” (Bilet almadan lotarya kazanacağını düşünmek mantıksızdır.)
5. “She has an irrational fear of spiders.” (Örümceklerden mantıksız bir şekilde korkuyor.)
6. “His reaction was completely irrational, given the circumstances.” (Duruma göre verdiği tepki tamamen mantıksızdı.)
7. “Believing in conspiracy theories without any evidence is irrational.” (Herhangi bir kanıt olmadan komplo teorilerine inanmak mantıksızdır.)
8. “Making important decisions based on emotions alone is irrational.” (Sadece duygulara dayanarak önemli kararlar vermek mantıksızdır.)
9. “The way she reacted to the news was completely irrational.” (Haberlere tepkisi tamamen mantıksızdı.)
10. “It’s irrational to think that you can go through life without facing any challenges.” (Hayatınız boyunca hiçbir zorlukla karşılaşmadan geçebileceğinizi düşünmek mantıksızdır.)
11. “His fear of flying is completely irrational.” (Uçmaktan duyduğu korku tamamen mantıksızdır.)
12. “It’s irrational to think that you can control everything.” (Her şeyi kontrol edebileceğinizi düşünmek mantıksızdır.)
13. “Her decision to get a tattoo on her face seemed completely irrational.” (Yüzüne dövme yaptırma kararı tamamen mantıksız göründü.)
14. “His anger towards her was completely irrational.” (Ona olan öfkesi tamamen mantıksızdı.)
15. “Believing in superstitions is irrational.” (Batıl inançlara inanmak mantıksızdır.)
16. “It’s irrational to

believe that you’ll never make mistakes.” (Asla hata yapmayacağınızı düşünmek mantıksızdır.)
17. “His obsession with cleanliness is becoming irrational.” (Temizlik konusundaki takıntısı mantıksız hale geliyor.)

18. “Her fear of public speaking is irrational, considering how confident she is in other areas.” (Diğer alanlarda ne kadar kendine güvenli olsa da, kamuya açık konuşma korkusu mantıksızdır.)
19. “The belief that one race is superior to another is completely irrational.” (Bir ırkın diğerinden üstün olduğuna inanmak tamamen mantıksızdır.)
20. “It’s irrational to think that success will come without hard work and dedication.” (Başarıyı çalışmadan ve özveri göstermeden elde edeceğinizi düşünmek mantıksızdır.)