Cherish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cherish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cherish kelimesinin Türkçe Anlamı


Cherish kelimesi, “değer vermek”, “özen göstermek” veya “sevgiyle korumak” gibi anlamlara gelir.

Örnek Cümleler:

  1. I cherish the memories of our trip to Paris last summer. (Geçen yaz yaptığımız Paris seyahati hatıralarına değer veriyorum.)
  2. She cherishes her grandmother’s old wedding ring. (Büyükannesi tarafından bırakılan eski düğün yüzüğüne özen gösteriyor.)
  3. We should cherish every moment with our loved ones. (Sevdiklerimizle geçirdiğimiz her anı sevgiyle korumalıyız.)
  4. He cherishes the time he spends with his children. (Çocuklarıyla geçirdiği zamanı önemsiyor.)
  5. They cherish their friendship and never take it for granted. (Arkadaşlıklarını önemsiyorlar ve asla kendilerine tabi tutmuyorlar.)
  6. She cherishes her independence and won’t let anyone take it away from her. (Bağımsızlığına değer veriyor ve kimse onu elinden alamaz.)
  7. He cherished the opportunity to study abroad and learned a lot from it. (Yurt dışında eğitim alma fırsatını değerlendirdi ve bundan çok şey öğrendi.)
  8. They cherish the natural beauty of their homeland and work to protect it. (Memleketlerinin doğal güzelliklerini önemsiyorlar ve onu korumak için çalışıyorlar.)
  9. She cherishes the handwritten letters she receives from her pen pal. (Kalem arkadaşından aldığı el yazısı mektuplara özen gösteriyor.)
  10. He cherishes his vintage record collection and spends hours listening to them. (Eski plak koleksiyonuna önem veriyor ve saatlerce onları dinliyor.)
  11. They cherish the traditions of their culture and pass them on to future generations. (Kültürlerinin geleneklerine değer veriyorlar ve gelecek nesillere aktarıyorlar.)
  12. She cherishes the feeling of accomplishment after finishing a difficult task. (Zor bir görevi tamamladıktan sonra başarı hissine önem veriyor.)
  13. He cherished the memory of his grandfather, who had passed away many years ago. (Yıllar önce ölen dedesinin hatırasına değer veriyordu.)
  14. They cherish the freedom of speech and fight to protect it. (Söz özgürlüğüne önem veriyorlar ve onu korumak için mücadele ediyorlar.)
  15. She cherishes her relationship with her sister and talks to her every day. (Kız kardeşiyle olan ilişkisine değer veriyor ve her gün onunla konuşuyor.)
  16. He cherished the support of his family during a difficult time in his life. (Hayatının zor bir döneminde ailesinin desteğine önem veriyordu.)
  17. They cherish the beauty of nature and spend weekends hiking in the mountains. (Doğanın güzelliğine önem veriyorlar ve ha

fta sonlarını dağlarda yürüyüş yaparak geçiriyorlar.)
18. She cherishes the handmade gifts her children make for her. (Çocuklarının kendisi için yaptığı el yapımı hediyelere özen gösteriyor.)

  1. He cherished the opportunity to volunteer at the local food bank and help those in need. (Yerel gıda bankasında gönüllü olma fırsatını değerlendirdi ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmekten mutluluk duydu.)
  2. They cherish the moments spent together as a family and make time for regular family activities. (Aile olarak birlikte geçirilen zamanlara değer veriyorlar ve düzenli aile etkinlikleri için zaman ayırıyorlar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.