Chastise İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chastise İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chastise

Chastise kelimesi Türkçe’de “cezalandırmak” anlamına gelir. Bu kelime bir kişiye veya bir gruba yapılan eleştiri, kınama ya da cezalandırma eylemini ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. She was chastised by her boss for being late to work. (Patronu işe geç kaldığı için onu cezalandırdı.)
2. The teacher chastised the students for not doing their homework. (Öğrenciler ev ödevlerini yapmadıkları için öğretmenleri tarafından cezalandırıldı.)
3. The police officer chastised the driver for running a red light. (Polis memuru kırmızı ışıkta geçen sürücüyü cezalandırdı.)
4. The coach chastised the player for not following the team’s rules. (Antrenör, takımın kurallarını takip etmeyen oyuncuyu cezalandırdı.)
5. The manager chastised the employees for their poor performance. (Yönetici, çalışanların kötü performansları için onları cezalandırdı.)
6. The judge chastised the defendant for his disrespectful behavior. (Hakim, sanığın saygısız davranışları için onu cezalandırdı.)
7. The mother chastised her child for breaking the vase. (Anne, çocuğunu vazoyu kırması nedeniyle cezalandırdı.)
8. The supervisor chastised the team for missing the deadline. (Sorumlu yönetici takımın süreyi kaçırdıkları için onları cezalandırdı.)
9. The principal chastised the students for their disruptive behavior in class. (Müdür, sınıfta düzensiz davranışları nedeniyle öğrencileri cezalandırdı.)
10. The coach chastised the team for not giving their best effort. (Antrenör, takımın en iyi çabalarını göstermemeleri için onları cezalandırdı.)
11. The boss chastised the employee for using company property for personal use. (Patron, çalışanın kişisel kullanım için şirket malzemesi kullanması nedeniyle onu cezalandırdı.)
12. The sergeant chastised the soldier for not following orders. (Çavuş, emirlere uymayan askeri cezalandırdı.)
13. The teacher chastised the student for cheating on the exam. (Öğrenci sınavda kopya çektiği için öğretmeni tarafından cezalandırıldı.)
14. The coach chastised the player for arguing with the referee. (Antrenör, hakemle tartışan oyuncuyu cezalandırdı.)
15. The parents chastised their children for not doing their chores. (Ebeveynler, çocuklarının ev işlerini yapmadıkları için onları cezalandırdı.)
16. The manager chastised the employee for being rude to a customer. (Yönetici, müşteriye kaba davranan çalışanı cezalandırdı.)
17. The professor chastised the student for not citing their sources. (Profes

ör, öğrencinin kaynaklarını belirtmediği için onu cezalandırdı.)
18. The coach chastised the team for not playing as a unit. (Antrenör, takımın birlikte oynamamaları nedeniyle onları cezalandırdı.)

19. The manager chastised the employees for gossiping about each other. (Yönetici, çalışanların birbirleri hakkında dedikodu yapmaları için onları cezalandırdı.)
20. The principal chastised the students for vandalizing school property. (Müdür, okul malzemelerini tahrip ettikleri için öğrencileri cezalandırdı.)

(Türkçe karşılıklarını cümlelerin sonunda yazdım.)