Challenge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Challenge İle İlgili Cümleler
Türkçe Anlamı: Zorlu görev, sınav veya yarışma gibi zorlu durumlarla karşılaşmak.
- Challenge of climbing Mount Everest is not for everyone. (Dağcılıkta Everest Dağı’nı tırmanma zorluğu herkes için değil.)
- My new job will be a great challenge for me. (Yeni işim benim için büyük bir zorluk olacak.)
- She decided to challenge herself by running a marathon. (O, bir maraton koşarak kendisini zorlamaya karar verdi.)
- The company faced a major challenge when their biggest client pulled out. (Şirket, en büyük müşterilerinden birinin çekilmesiyle büyük bir sınav verdi.)
- Learning a new language can be a challenge for some people. (Yeni bir dil öğrenmek, bazı insanlar için bir zorluğa dönüşebilir.)
- The football team is ready to challenge their opponents in the upcoming game. (Futbol takımı, yaklaşan maçta rakiplerine meydan okumaya hazır.)
- I’m looking forward to the challenge of starting my own business. (Kendi işimi başlatmanın zorluğunu dört gözle bekliyorum.)
- He accepted the challenge of running a marathon in under 3 hours. (O, 3 saat altında bir maraton koşmanın zorluğunu kabul etti.)
- The students were given a challenge to solve a difficult math problem. (Öğrenciler, zor bir matematik sorununu çözmek için bir sınava tabi tutuldular.)
- The chef’s challenge was to create a five-course meal with limited ingredients. (Şefin zorluğu, sınırlı malzemelerle beş yemeklik bir menü oluşturmaktı.)
- The challenge of parenthood is something that can never be fully prepared for. (Ebeveynliğin zorluğu, tamamen hazırlıklı olunamayan bir şeydir.)
- The athlete had to overcome many challenges to become an Olympic champion. (Sporcu, bir Olimpiyat şampiyonu olmak için birçok zorluğu aşmak zorunda kaldı.)
- Writing a book is a challenge that many people aspire to. (Bir kitap yazmak, birçok insanın arzuladığı bir zorluktur.)
- The team’s challenge
- The team’s challenge was to design and build a robot that could complete a complex task. (Takımın zorluğu, karmaşık bir görevi tamamlayabilen bir robot tasarlamak ve inşa etmekti.)
- The hiker faced many challenges during his trek through the rugged terrain. (Yürüyüşçü, engebeli arazideki yürüyüşü sırasında birçok zorlukla karşılaştı.)
- She was up for the challenge of completing the project in just one week. (O, projeyi sadece bir haftada tamamlamanın zorluğuyla baş edebileceğini düşündü.)
- The young entrepreneur faced many challenges when starting her own business. (Genç girişimci, kendi işini başlatırken birçok sınava tabi tutuldu.)
- The company’s challenge was to reduce their carbon footprint by 50%. (Şirketin zorluğu, karbon ayak izlerini %50 azaltmaktı.)
- The athlete faced the challenge of recovering from a serious injury in time for the competition. (Sporcu, yarışma için zamanında ciddi bir yaralanmadan iyileşme sınavıyla karşı karşıya kaldı.)
- The teacher gave her students a challenge to read 50 books in one year. (Öğretmen öğrencilerine bir yılda 50 kitap okuma sınavı verdi.)
Hemen Yorum Yaz