Challenge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Challenge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Challenge İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Zorlu görev, sınav veya yarışma gibi zorlu durumlarla karşılaşmak.

  1. Challenge of climbing Mount Everest is not for everyone. (Dağcılıkta Everest Dağı’nı tırmanma zorluğu herkes için değil.)
  2. My new job will be a great challenge for me. (Yeni işim benim için büyük bir zorluk olacak.)
  3. She decided to challenge herself by running a marathon. (O, bir maraton koşarak kendisini zorlamaya karar verdi.)
  4. The company faced a major challenge when their biggest client pulled out. (Şirket, en büyük müşterilerinden birinin çekilmesiyle büyük bir sınav verdi.)
  5. Learning a new language can be a challenge for some people. (Yeni bir dil öğrenmek, bazı insanlar için bir zorluğa dönüşebilir.)
  6. The football team is ready to challenge their opponents in the upcoming game. (Futbol takımı, yaklaşan maçta rakiplerine meydan okumaya hazır.)
  7. I’m looking forward to the challenge of starting my own business. (Kendi işimi başlatmanın zorluğunu dört gözle bekliyorum.)
  8. He accepted the challenge of running a marathon in under 3 hours. (O, 3 saat altında bir maraton koşmanın zorluğunu kabul etti.)
  9. The students were given a challenge to solve a difficult math problem. (Öğrenciler, zor bir matematik sorununu çözmek için bir sınava tabi tutuldular.)
  10. The chef’s challenge was to create a five-course meal with limited ingredients. (Şefin zorluğu, sınırlı malzemelerle beş yemeklik bir menü oluşturmaktı.)
  11. The challenge of parenthood is something that can never be fully prepared for. (Ebeveynliğin zorluğu, tamamen hazırlıklı olunamayan bir şeydir.)
  12. The athlete had to overcome many challenges to become an Olympic champion. (Sporcu, bir Olimpiyat şampiyonu olmak için birçok zorluğu aşmak zorunda kaldı.)
  13. Writing a book is a challenge that many people aspire to. (Bir kitap yazmak, birçok insanın arzuladığı bir zorluktur.)
  14. The team’s challenge
  1. The team’s challenge was to design and build a robot that could complete a complex task. (Takımın zorluğu, karmaşık bir görevi tamamlayabilen bir robot tasarlamak ve inşa etmekti.)
  2. The hiker faced many challenges during his trek through the rugged terrain. (Yürüyüşçü, engebeli arazideki yürüyüşü sırasında birçok zorlukla karşılaştı.)
  3. She was up for the challenge of completing the project in just one week. (O, projeyi sadece bir haftada tamamlamanın zorluğuyla baş edebileceğini düşündü.)
  4. The young entrepreneur faced many challenges when starting her own business. (Genç girişimci, kendi işini başlatırken birçok sınava tabi tutuldu.)
  5. The company’s challenge was to reduce their carbon footprint by 50%. (Şirketin zorluğu, karbon ayak izlerini %50 azaltmaktı.)
  6. The athlete faced the challenge of recovering from a serious injury in time for the competition. (Sporcu, yarışma için zamanında ciddi bir yaralanmadan iyileşme sınavıyla karşı karşıya kaldı.)
  7. The teacher gave her students a challenge to read 50 books in one year. (Öğretmen öğrencilerine bir yılda 50 kitap okuma sınavı verdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.