Chamber İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chamber İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chamber (odacık, bölme)

Chamber, birçok farklı anlama sahip bir kelime olabilir. En yaygın kullanımı, “odacık” veya “bölme” anlamındadır. Ayrıca, birçok farklı alanlarda kullanılan teknik terimler arasında da yer alır.

İşte 20 örnek cümle:

1. The bullet was lodged in the chamber of the gun. (Mermi silahın namlusunda sıkışıp kaldı.)
2. The conference was held in the council chamber. (Konferans belediye meclis odasında yapıldı.)
3. The heart has four chambers. (Kalp dört bölmeden oluşur.)
4. The pianist warmed up in the practice chamber. (Piyanist prova odasında ısındı.)
5. The queen’s chamber was elegantly decorated. (Kraliçenin odası zarifçe dekore edilmişti.)
6. The gas chamber was used for capital punishment. (Gaz odası idam cezası için kullanıldı.)
7. The engine’s combustion chamber was damaged. (Motorun yanma odası hasar gördü.)
8. The hotel room had a private chamber for guests. (Otel odasında misafirler için özel bir bölme vardı.)
9. The laboratory had a sterile chamber for experiments. (Laboratuvar deneyleri için steril bir oda vardı.)
10. The parliament chamber was filled with politicians. (Parlamento salonu siyasetçilerle doluydu.)
11. The rifle’s chamber was empty. (Tüfeğin odası boştu.)
12. The wedding was held in the bride’s chamber. (Düğün gelinin odasında yapıldı.)
13. The bullet was fired from the chamber of the revolver. (Mermi tabancanın odacığından ateşlendi.)
14. The spider built a web in the chamber of the cave. (Örümcek mağaranın odacığında bir ağ ördü.)
15. The singer practiced in the recording chamber. (Şarkıcı kayıt odasında prova yaptı.)
16. The doctor examined the patient in the examination chamber. (Doktor muayene odasında hastayı muayene etti.)
17. The diamond was cut in the polishing chamber. (Elmas cilalama odasında kesildi.)
18. The prince’s chamber was filled with gold and jewels. (Prens’in odası altın ve mücevherlerle doluydu.)
19. The rocket’s engine ignited in the launch chamber. (Roketin motoru fırlatma odasında ateşlendi.)
20. The judge presided over the court chamber. (Yargıç mahkeme odasında başkanlık etti.)

Chamber (odacık, bölme) – Devamı

21. The chemical reaction occurred in the reaction chamber. (Kimyasal tepkime reaksiyon odasında gerçekleşti.)
22. The musicians tuned their instruments in the orchestra chamber. (Müzisyenler orkestra odasında enstrümanlarını ayarladılar.)
23. The air conditioning unit has a filter chamber. (Klima ünitesinin filtre odası vardır.)
24. The bullet casing was ejected from the chamber of the rifle. (Mermi kovanı tüfeğin odacığından çıkarıldı.)
25. The committee met in the conference chamber to discuss the budget. (Komite bütçeyi tartışmak için konferans odasında toplandı.)
26. The submarine has multiple chambers for different functions. (Denizaltı farklı fonksiyonlar için birden fazla odacığa sahiptir.)
27. The patient was placed in the decompression chamber after scuba diving. (Hasta dalıştan sonra dekompresyon odasına yerleştirildi.)
28. The gunsmith cleaned the chamber of the revolver. (Tüfekçi tabancanın odacığını temizledi.)
29. The acoustics were tested in the sound chamber. (Akustikler ses odasında test edildi.)
30. The castle had a dungeon chamber for prisoners. (Kalede mahkumlar için zindan odası vardı.)

Bu cümlelerle birlikte “chamber” kelimesinin farklı anlamları ve kullanım alanları hakkında fikir sahibi oldunuz.