Chalky İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chalky İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chalky Nedir?

Chalky, Türkçe karşılığı “kremsi” olan bir İngilizce sıfattır. Bu kelime genellikle, beyaz renkli ve kuru olan şeyler için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The chalky cliffs of Dover are a famous landmark in England. (Dover’ın kremsi kayalıkları İngiltere’de ünlü bir simgedir.)
2. The baby’s skin was so chalky that the doctor was concerned. (Bebek cildi o kadar kremsiydi ki doktor endişelendi.)
3. The medicine left a chalky taste in my mouth. (İlaç ağzımda kremsi bir tat bıraktı.)
4. The chalky residue on the glass was difficult to clean. (Camdaki kremsi kalıntıları temizlemek zordu.)
5. The pastry chef sprinkled powdered sugar on the chalky cookies. (Pastacı kremsi kurabiyelerin üzerine pudra şekeri serpti.)
6. The clay had a chalky texture that made it easy to mold. (Kil, kolay şekil verilebilen kremsi bir dokuya sahipti.)
7. The soil in the garden was chalky and dry. (Bahçedeki toprak kremsi ve kuru idi.)
8. The artist used chalky paint to create a vintage look. (Sanatçı, eski bir görünüm oluşturmak için kremsi boya kullandı.)
9. The old man’s skin was thin and chalky. (Yaşlı adamın cildi ince ve kremsiydi.)
10. The chalky dust from the construction site covered everything nearby. (İnşaat alanındaki kremsi toz, yakındaki her şeyi kapladı.)
11. The whiteboards in the classroom were covered in chalky marks. (Sınıftaki beyaz tahtalar kremsi izlerle kaplıydı.)
12. The chalky limestone was a popular building material in ancient times. (Kremsi kalker antik çağlarda popüler bir yapı malzemesiydi.)
13. The hiker’s boots were caked in chalky mud. (Yürüyüşçünün botları kremsi çamurun içindeydi.)
14. The paint had a chalky finish that looked elegant. (Boya, zarif görünen kremsi bir son katmanla kaplandı.)
15. The new toothpaste left a chalky residue on my teeth. (Yeni diş macunu dişlerimde kremsi bir kalıntı bıraktı.)
16. The athlete’s hands were covered in chalky powder to improve their grip. (Sporcu, kavrama gücünü artırmak için kremsi tozla kaplanmış elleriyle mücadele etti.)
17. The baker used a chalky flour to make the bread rise. (Fırıncı, ekmeği kabartmak için kremsi un kullandı.)
18. The artist created a beautiful portrait with chalky pastels. (Sanatçı kremsi pastel boya ile güzel bir portre oluşturdu.)
19. The chalky water in the well was not

suitable for drinking. (Kuyudaki kremsi su içmek için uygun değildi.)
20. The chalky texture of the cheese made it perfect for grating over pasta. (Peynirin kremsi dokusu, makarnanın üzerine rendelemek için mükemmeldi.)

(Türkçe çeviriler eklendiğinde cümleler biraz uzun görünebilir, bu nedenle mavi renkli İngilizce cümleleri kalınlaştırmak ve önemli noktaları vurgulamak için kullanıldı.)