Chain İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chain İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chain

Chain kelimesi “zincir” anlamına gelir. Zincir, birbirine bağlı halkalardan oluşan bir malzeme veya nesnedir. Zincirler genellikle güvenliği sağlamak veya yük taşımak için kullanılır.

İşte chain kelimesinin kullanımı için 20 örnek cümle:

1. The bike was secured with a chain. (Bisiklet zincirle güvenli bir şekilde bağlandı.)
2. The prisoner was led away in chains. (Tutsak zincirlenerek götürüldü.)
3. He wore a gold chain around his neck. (Boynunda altın bir zincir vardı.)
4. The ship’s anchor was attached to a chain. (Geminin çankara zincirle bağlandı.)
5. She chained her bike to the post. (Bisikletini direğe zincirledi.)
6. The chains on the swing creaked as they moved back and forth. (Sallanan zincirler ileri geri hareket ettikçe gıcırdadı.)
7. The slaves were bound with heavy chains. (Köleler ağır zincirlere bağlanmıştı.)
8. He felt like a prisoner in the chains of his own addiction. (Kendi bağımlılığı zincirlerinde tutsakmış gibi hissetti.)
9. The necklace had a delicate chain. (Kolyenin ince bir zinciri vardı.)
10. The company has a chain of stores across the country. (Şirket ülke genelinde bir dizi mağazaya sahip.)
11. The chain of events that led to the accident started earlier that day. (Kaza ile sonuçlanan olay zinciri o gün daha önce başladı.)
12. The prisoner was dragged along the ground by the chain. (Tutsak zincirle sürüklenerek yere çekildi.)
13. She heard the sound of chains rattling in the distance. (Uzakta zincirlerin tıkırtısı duydu.)
14. The team has a chain of victories in recent matches. (Takım son maçlarda bir dizi galibiyet elde etti.)
15. The chain reaction caused a massive explosion. (Zincirleme reaksiyon büyük bir patlamaya neden oldu.)
16. The fence was reinforced with a chain-link mesh. (Çit zincir örgü ile güçlendirildi.)
17. The company has a supply chain that spans multiple countries. (Şirketin birden fazla ülkeyi kapsayan bir tedarik zinciri var.)
18. The prisoners were linked together in a chain gang. (Tutsaklar zincir çetesi olarak birbirlerine bağlandı.)
19. The pendant hung from a delicate chain around her neck. (Kolye, boynundaki ince bir zincirden asılıydı.)
20. The chainsaw cut through the wood with ease. (Motorlu testere ağacın içinden kolayca geçti.)

Overall, chain is a versatile word that can refer to both physical objects (such as bike chains or ship anchors) as well as metaphorical concepts (such as the “chain of events” leading to an outcome or being “chained” to addiction).

Continued

Continued kelimesi “devam eden” anlamına gelir. Bu kelime, bir işin veya olayın daha önce başladığını ve şu an hala devam ettiğini ifade etmek için kullanılır.

İşte continued kelimesinin kullanımı için 20 örnek cümle:

1. The storm continued for three days straight. (Fırtına üç gün boyunca devam etti.)
2. Despite the setbacks, the project continued as planned. (Engellere rağmen, proje planlandığı gibi devam etti.)
3. She continued to sing even though her voice was hoarse. (Sesi boğuk olsa bile şarkı söylemeye devam etti.)
4. The conversation continued long into the night. (Sohbet gece boyunca uzun bir süre devam etti.)
5. The negotiations between the two countries continued for months. (İki ülke arasındaki müzakereler aylarca devam etti.)
6. The game was paused briefly, but soon continued. (Oyun kısa bir süre durdu, ancak hemen sonra devam etti.)
7. Despite the pandemic, the company continued to operate remotely. (Pandemiye rağmen, şirket uzaktan çalışmaya devam etti.)
8. The traffic continued to be heavy during rush hour. (Trafik yoğunluğu, iş çıkış saatlerinde devam etti.)
9. He continued to train hard despite the injuries. (Sakatlıklara rağmen sıkı antrenman yapmaya devam etti.)
10. The teacher continued the lecture from where she left off. (Öğretmen kaldığı yerden dersi devam ettirdi.)
11. The rain continued to pour down heavily. (Yağmur şiddetli bir şekilde devam etti.)
12. The project continued despite the change in leadership. (Liderlik değişikliğine rağmen proje devam etti.)
13. The construction work continued through the night. (İnşaat çalışmaları gece boyunca devam etti.)
14. The band continued to play their music even after the power went out. (Elektrik kesildiğinde bile grup müziğini çalmaya devam etti.)
15. The investigation into the crime continued for months. (Suçla ilgili soruşturma aylarca devam etti.)
16. The company’s profits continued to increase year after year. (Şirketin karı yıldan yıla artmaya devam etti.)
17. The baby’s cries continued throughout the night. (Bebeğin ağlamaları gece boyunca devam etti.)
18. The protest continued for days until the government met their demands. (Protesto hükümet taleplerini karşılayana kadar günlerce devam etti.)
19. The party continued long after midnight. (Parti gece yarısından sonra uzun bir süre devam etti.)
20. The traffic jam continued to cause delays for hours. (Trafik sıkışıklığı saatlerce gecikmelere neden olmaya devam etti.)

In summary, continued is a useful word for describing ongoing situations or events, indicating that something has been going on for