Chair İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chair İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chair (sandalye)

Chair kelimesi İngilizcede “oturma yeri olarak kullanılan mobilya parçası” anlamına gelir. Sandalye evlerin, iş yerlerinin ve kamusal alanların olmazsa olmaz mobilyalarından biridir. İşte birkaç örnek cümle:

  1. The chair in the corner is the most comfortable one in the room. (Köşedeki sandalye odadaki en rahat olanıdır.)
  2. She pulled up a chair and sat down at the table. (Bir sandalye çekip masaya oturdu.)
  3. The dining room had a large table surrounded by six chairs. (Yemek odası altı sandalye ile çevrili büyük bir masaya sahipti.)
  4. He leaned back in his chair and closed his eyes. (Sandalyesinde geriye yaslandı ve gözlerini kapattı.)
  5. There weren’t enough chairs for everyone in the meeting. (Toplantıda herkes için yeterli sayıda sandalye yoktu.)
  6. She put her coat on the back of the chair. (Ceketini sandalyenin arkasına astı.)
  7. He sat on the edge of the chair, waiting for the doctor to arrive. (Doktorun gelmesini beklerken sandalyenin kenarına oturdu.)
  8. She rocked back and forth in the chair, lost in thought. (Düşüncelere dalıp sandalyede öne arkaya sallandı.)
  9. The chair creaked under his weight as he sat down. (Oturduğunda sandalye ağırlığı altında gıcırdadı.)
  10. He pushed his chair back from the desk and stood up. (Masadan sandalyesini geriye doğru itti ve ayağa kalktı.)
  11. The chair had a broken leg and wobbled when he sat down. (Sandalyenin bir bacağı kırıktı ve oturduğunda sallanıyordu.)
  12. She sat cross-legged in the chair, watching the movie. (Film izlerken sandalyede çapraz bacak oturdu.)
  13. He kicked the chair in frustration, then immediately regretted it. (Sinirli bir şekilde sandalyeye tekme attı, sonra hemen pişman oldu.)
  14. She reupholstered the chair with a bright, floral fabric. (

Parlak ve çiçekli bir kumaşla sandalyenin döşemesini yeniledi.)
15. The old wooden chair had been in the family for generations. (Eski ahşap sandalye ailede nesiller boyunca kullanılmıştı.)

  1. He stood on the chair to reach the top shelf. (En üst rafta ulaşmak için sandalyenin üzerine çıktı.)
  2. The chair collapsed under his weight and he fell to the floor. (Oturduğunda sandalye çöktü ve yere düştü.)
  3. The teacher asked the students to arrange their chairs in a circle. (Öğretmen öğrencilerden sandalyelerini daire şeklinde düzenlemelerini istedi.)
  4. She placed a cushion on the chair for extra comfort. (Ekstra rahatlık için sandalyenin üzerine bir minder yerleştirdi.)
  5. The hotel room had a balcony with two chairs overlooking the sea. (Otel odasında deniz manzaralı iki sandalyeli bir balkon vardı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.