Caustic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Caustic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Caustic Nedir?

Caustic, asitlerin veya bazların yüzeylere zararlı etkisini ifade eden bir terimdir. Ayrıca, sivri ve keskin bir karakter veya espri anlayışı ile ilgili olarak da kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

1. The caustic chemicals burned through the metal. (Caustic kimyasallar metalin içinden yaktı.)
2. Her caustic remark was meant to hurt her opponent. (Onun sivri ve keskin açıklamaları rakibini incitmek için yapılmıştı.)
3. The caustic tone in his voice made it clear he was not pleased. (Sesindeki sivri ton onun memnun olmadığını açıkça ortaya koydu.)
4. The caustic soda is used in the production of paper. (Caustic soda kağıt üretiminde kullanılır.)
5. Her caustic wit was well-known among her friends. (Onun sivri espri anlayışı arkadaşları arasında iyi biliniyordu.)
6. The caustic nature of the criticism was unwarranted. (Eleştirinin sivri doğası gereksizdi.)
7. The caustic remarks made by the politician were widely criticized. (Politikacı tarafından yapılan sivri açıklamalar geniş çapta eleştirildi.)
8. The caustic solution caused a reaction with the metal. (Caustic çözelti metal ile bir reaksiyona neden oldu.)
9. Her caustic comment was meant to be humorous, but it fell flat. (Onun sivri yorumu komik olması amaçlanmıştı, ancak başarısız oldu.)
10. The caustic humor of the comedian was not to everyone’s taste. (Komedyenin sivri espri anlayışı herkesin zevkine uygun değildi.)
11. The caustic substance corroded the metal over time. (Caustic madde zamanla metali çürüttü.)
12. Her caustic response showed her disdain for her opponent. (Onun sivri yanıtı rakibine olan küçümsemesini gösterdi.)
13. The caustic chemicals were handled with great care. (Caustic kimyasallar büyük bir özenle ele alındı.)
14. The caustic comments made by the teacher upset the students. (Öğretmenin yaptığı sivri açıklamalar öğrencileri üzdü.)
15. The caustic environment in the factory was not safe for workers. (Fabrikadaki sivri ortam işçiler için güvenli değildi.)
16. The caustic soda reacted with the acid to produce a salt. (Caustic soda asit ile tepkimeye girerek bir tuz oluşturdu.)
17. Her caustic wit often got her into trouble with her parents. (Onun sivri espri anlayışı sık sık ailesiyle sorun yaşamasına neden oldu.)
18. The caustic chemicals had to be disposed of properly to avoid harm to the environment. (Çevreye zarar vermemek için caustic kimyasallar uygun şekilde bertaraf edilmeliydi.)
19. His caustic criticism of the project was unwarranted and unhelpful. (Projeye yönelik sivri eleştirileri gereksiz ve yardımcı değildi.)
20. The caustic remarks made by the customer upset the store clerk. (Müşterinin yaptığı sivri açıklamalar mağaza görevlisini üzdü.)
21. The caustic liquid was poured onto the clogged drain to clear it. (Tıkalı drenajı temizlemek için caustic sıvı döküldü.)