Catchword İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Catchword İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Catchword Nedir?

Catchword, sık sık kullanılan veya öne çıkan bir kelime, ifade veya slogan anlamına gelir. Genellikle reklamcılık, pazarlama veya iletişim alanlarında kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The catchword of the new campaign is “Think outside the box.” (Yeni kampanyanın catchword’ü “Think outside the box”.)
2. The catchword of the company is “Quality, not quantity.” (Şirketin catchword’ü “Kalite, miktar değil”.)
3. The politician’s catchword during the election was “Change we can believe in.” (Politikacının seçim sırasında kullanılan catchword’ü “İnandığımız değişim”.)
4. The company’s catchword helped them stand out in a crowded market. (Şirketin catchword’ü onları kalabalık bir piyasada öne çıkardı.)
5. The catchword “Just Do It” has become synonymous with Nike. (Catchword “Just Do It”, Nike ile eş anlamlı hale geldi.)
6. The company’s catchword is simple yet effective. (Şirketin catchword’ü basit ama etkili.)
7. The catchword for the new product is “Experience the difference.” (Yeni ürün için catchword “Farkı yaşayın”.)
8. The catchword for the event is “Together we can make a difference.” (Etkinliğin catchword’ü “Birlikte fark yaratabiliriz”.)
9. The company’s catchword reflects their commitment to sustainability. (Şirketin catchword’ü, sürdürülebilirliğe olan bağlılıklarını yansıtıyor.)
10. The catchword “I’m lovin’ it” has been used by McDonald’s for years. (Catchword “I’m lovin’ it”, McDonald’s tarafından yıllardır kullanılıyor.)
11. The catchword for the movie is “Expect the unexpected.” (Filmin catchword’ü “Beklenmedik olanı bekleyin”.)
12. The company’s catchword emphasizes the importance of customer satisfaction. (Şirketin catchword’ü, müşteri memnuniyetinin önemini vurguluyor.)
13. The catchword for the new line of products is “Innovation meets tradition.” (Yeni ürün serisinin catchword’ü “İnovasyon gelenekle buluşuyor”.)

14. The catchword “Save the planet” has become a popular slogan for environmental activism. (Catchword “Dünyayı kurtarın”, çevre aktivizmi için popüler bir slogan haline geldi.)

    The catchword for the new app is “Simplify your life.” (Yeni uygulamanın catchword’ü “Hayatınızı basitleştirin”.)

    The politician’s catchword was “Make America Great Again.” (Politikacının catchword’ü “Amerikayı yeniden büyük yapın” idi.)

    The catchword for the charity event is “Give a little, help a lot.” (Hayırseverlik etkinliğinin catchword’ü “Biraz verin, çok yardım edin”.)

    The company’s catchword is “Inspiring possibilities.” (Şirketin catchword’ü “İlham veren olasılıklar”.)

    The catchword “The ultimate driving machine” has been used by BMW for decades. (Catchword “En son sürüş makinesi”, BMW tarafından on yıllardır kullanılmaktadır.)

    The catchword for the new line of cosmetics is “Unleash your inner beauty.” (Yeni kozmetik ürünlerin catchword’ü “İç güzelliğinizi ortaya çıkarın”.)

    The catchword for the fitness center is “Transform your body, transform your life.” (Fitness merkezinin catchword’ü “Vücudunuzu değiştirin, hayatınızı değiştirin”.)

    The catchword “Taste the rainbow” has been used by Skittles for years. (Catchword “Gökkuşağını tadın”, Skittles tarafından yıllardır kullanılmaktadır.)

    The company’s catchword is “Innovative solutions for modern problems.” (Şirketin catchword’ü “Modern problemler için yenilikçi çözümler”.)

    The catchword for the new line of shoes is “Step up your game.” (Yeni ayakkabı serisinin catchword’ü “Oyununuza adım atın”.)

    The catchword for the new coffee shop is “Where every cup is a masterpiece.” (Yeni kahve dükkanının catchword’ü “Her fincan bir şaheserdir”.)

    The catchword “Because you’re worth it” has been used by L’Oreal for years. (Catchword “Çünkü buna değersin”, L’Oreal tarafından yıllardır kullanılmaktadır.)