Caricature İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Caricature İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Caricature (Karikatür)

Karikatür, bir kişinin veya nesnenin çizimini eğlenceli veya alaycı bir şekilde büyük özelliklerle veya aşırı şekilde vurgulayarak çizilen bir resimdir.

  1. The political cartoonist drew a caricature of the prime minister. (Siyasi karikatürist başbakanın karikatürünü çizdi.)
  2. She is so talented at drawing caricatures that she can capture a person’s essence in just a few lines. (O kadar yetenekli ki bir kişinin özünü sadece birkaç çizgiyle yakalayabiliyor.)
  3. The caricature of the celebrity made everyone laugh. (Ünlünün karikatürü herkesi güldürdü.)
  4. The caricature artist set up his stand in the park and drew portraits for passers-by. (Karikatür sanatçısı parkta standını kurdu ve geçenlere portreler çizdi.)
  5. He always tries to find humor in situations and his caricatures reflect that. (Her zaman durumlarda mizah bulmaya çalışır ve karikatürleri de bunu yansıtır.)
  6. The caricature of the boss hanging in the break room was a popular source of amusement for the employees. (Mola odasında asılı olan patronun karikatürü çalışanlar için popüler bir eğlence kaynağıydı.)
  7. The political cartoonist’s caricatures were so effective that they often changed public opinion. (Siyasi karikatüristin karikatürleri o kadar etkiliydi ki sıklıkla halkın görüşünü değiştirirdi.)
  8. The caricature artist captured the groom’s likeness perfectly in his drawing. (Karikatür sanatçısı, çiziminde damadın benzerliğini mükemmel bir şekilde yakaladı.)
  9. Her caricatures were known for their exaggerated facial expressions and body language. (Karikatürleri abartılı yüz ifadeleri ve vücut dili ile tanınıyordu.)
  10. The caricature of the famous singer showed her with an enormous head and tiny body, which made everyone laugh. (Ünlü şarkıcının karikatürü, devasa bir kafa ve küçük bir bedenle gösterilerek herkesi güldürdü.)
  11. The caricature artist’s quick sketches were in high demand at the street fair. (Karikatür sanatçısının hızlı çizimleri sokak fuarında yoğun talep gördü.)
  12. The caricature of the president with a big nose and small hands was both funny and insulting. (Büyük burunlu ve küçük elleri olan cumhurbaşkanının karikatürü hem komik hem de aşağılayıcıydı.)
  13. The caricature artist used a variety of tools, including pencils, pens, and digital drawing tablets. (Karikatür sanatçısı, kalemler, tükenmez kalemler ve dijital çizim tabletleri de dahil olmak üzere çeşitli araçlar kullandı.)
  14. The caricature of the school principal as a superhero was a hit with

the students. (Okul müdürünün süper kahraman olarak karikatürize edilmesi öğrenciler arasında çok popülerdi.)
15. The caricature artist’s work was featured in a gallery exhibit showcasing local talent. (Karikatür sanatçısının çalışmaları, yerel yetenekleri sergileyen bir galeri sergisinde yer aldı.)

  1. The caricature of the bride and groom was a fun addition to the wedding reception. (Gelin ve damadın karikatürü, düğün resepsiyonuna eğlenceli bir katkı sağladı.)
  2. The political cartoonist’s caricatures sometimes landed him in hot water with those in power. (Siyasi karikatüristin karikatürleri bazen güç sahibi kişilerle sorun yaşamasına neden olurdu.)
  3. The caricature artist’s live drawings at the comedy club added to the atmosphere of fun and laughter. (Karikatür sanatçısının canlı çizimleri komedi kulübündeki eğlence ve gülme ortamını arttırdı.)
  4. The caricature of the famous author made her look like a crazed maniac, which offended some of her fans. (Ünlü yazarın karikatürü, deli bir manyak gibi gösterildi, bu bazı hayranlarını rahatsız etti.)
  5. The caricature artist’s ability to capture a person’s essence in a single drawing was truly impressive. (Karikatür sanatçısının bir çizimde bir kişinin özünü yakalama yeteneği gerçekten etkileyiciydi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.