Spacious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Spacious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Spacious Nedir?

Spacious kelimesi, geniş, ferah, geniş alanlı anlamlarına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. The apartment has a spacious living room. (Apartman dairesi geniş bir oturma odasına sahip.)
  2. The new office is more spacious than the old one. (Yeni ofis eski ofisten daha geniş.)
  3. The hotel room was very spacious and comfortable. (Otel odası çok geniş ve rahattı.)
  4. The stadium has a spacious parking lot. (Stadyumda geniş bir otopark var.)
  5. The car trunk was spacious enough to fit all our luggage. (Arabanın bagajı tüm eşyalarımızı sığdıracak kadar genişti.)
  6. The warehouse is spacious enough to store all the inventory. (Depo, tüm stokları depolamak için yeterince geniş.)
  7. The park has spacious paths for joggers and walkers. (Parkta koşucular ve yürüyüşçüler için geniş patikalar var.)
  8. The school’s gymnasium is very spacious and well-equipped. (Okulun spor salonu çok geniş ve iyi donanımlı.)
  9. The restaurant has a spacious outdoor seating area. (Restoranın geniş bir açık hava oturma alanı var.)
  10. The airplane’s spacious cabin made the long flight more comfortable. (Uçağın geniş kabin alanı, uzun uçuşu daha rahat hale getirdi.)
  11. The mansion had spacious gardens and grounds. (Malikanenin geniş bahçeleri ve arazisi vardı.)
  12. The museum’s galleries were spacious and well-lit. (Müzenin galerileri geniş ve iyi aydınlatılmıştı.)
  13. The dance studio was very spacious and had a lot of natural light. (Dans stüdyosu çok geniş ve doğal ışıkla doluydu.)
  14. The shopping mall has spacious walkways and a variety of stores. (Alışveriş merkezi geniş yürüyüş yollarına ve çeşitli mağazalara sahip.)
  15. The conference room was spacious enough to accommodate all the attendees. (Konferans salonu tüm katılımcıları ağırlayacak kadar genişti.)
  16. The church has a spacious nave and choir area. (Kilisenin geniş bir nefi ve korosu var.)
  17. The theater’s lobby was spacious and grand. (Tiyatronun lobisi geniş ve görkemliydi.)
  18. The cruise ship had spacious cabins and common areas. (Kruvaziyerde geniş kabinler ve ortak kullanım alanları vardı.)
  19. The pool at the resort was spacious and had plenty of loungers. (Tatil köyündeki havuz geniş ve bolca şezlongu vardı.)
  20. The public park has spacious picnic areas and playgrounds. (Halk parkı geniş piknik alanları ve oyun alanlarına sahip.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Geniş bir oturma odasına sahip olan apartman dairesi.
2. Yeni ofis eski of

  1. Otel odası çok geniş ve rahat.
  2. Stadyumda geniş bir otopark var.
  3. Araba bagajı tüm eşyalarımızı sığdıracak kadar genişti.
  4. Depo, tüm stokları depolamak için yeterince geniş.
  5. Parkta koşucular ve yürüyüşçüler için geniş patikalar var.
  6. Okulun spor salonu çok geniş ve iyi donanımlı.
  7. Restoranın geniş bir açık hava oturma alanı var.
  8. Uçağın geniş kabin alanı, uzun uçuşu daha rahat hale getirdi.
  9. Malikanenin geniş bahçeleri ve arazisi vardı.
  10. Müzenin galerileri geniş ve iyi aydınlatılmıştı.
  11. Dans stüdyosu çok geniş ve doğal ışıkla doluydu.
  12. Alışveriş merkezi geniş yürüyüş yollarına ve çeşitli mağazalara sahip.
  13. Konferans salonu tüm katılımcıları ağırlayacak kadar genişti.
  14. Kilisenin geniş bir nefi ve korosu var.
  15. Tiyatronun lobisi geniş ve görkemliydi.
  16. Kruvaziyerde geniş kabinler ve ortak kullanım alanları vardı.
  17. Tatil köyündeki havuz geniş ve bolca şezlongu vardı.
  18. Halk parkı geniş piknik alanları ve oyun alanlarına sahip.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.