Bypass İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bypass İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bypass İle İlgili Cümleler

Bypass kelimesi Türkçe’de “atlatmak, aşmak, yanıltmak” gibi anlamlara gelmektedir.

  1. I had to bypass the traffic on the main road by taking a shortcut. (Ana yolu kısaltarak trafikten kaçınmak zorunda kaldım.)
  2. The burglar was able to bypass the security system and break into the house. (Hırsız güvenlik sistemini aşarak eve girmeyi başardı.)
  3. The patient needed a bypass surgery to improve blood flow to the heart. (Hastanın kalp kan dolaşımını düzeltmek için bir bypass ameliyatına ihtiyacı vardı.)
  4. The hacker found a way to bypass the password and gain access to the computer. (Hacker şifreyi aşmak ve bilgisayara erişmek için bir yol buldu.)
  5. The company created a bypass route for trucks to avoid the busy city center. (Şirket, kamyonların yoğun şehir merkezinden kaçınmak için bir bypass rota oluşturdu.)
  6. The criminal was able to bypass the alarm and steal the valuable painting. (Suçlu, alarmı aşmayı başardı ve değerli tabloyu çaldı.)
  7. The athlete used a bypass technique to avoid the defender and score a goal. (Sporcu, defansı atlatmak için bir bypass tekniği kullandı ve gol attı.)
  8. The new software update includes a bypass feature to avoid internet censorship. (Yeni yazılım güncellemesi, internet sansüründen kaçınmak için bir bypass özelliği içeriyor.)
  9. The smugglers were able to bypass customs by using a secret tunnel. (Kaçakçılar, gizli bir tünel kullanarak gümrük kontrolünden kaçmayı başardılar.)
  10. The company installed a bypass valve to divert excess water from the pipeline. (Şirket, fazla suyu borudan yönlendirmek için bir bypass valfi kurdu.)
  11. The security guard caught the thief trying to bypass the locked gate. (Güvenlik görevlisi, kilitli kapıyı atlatmaya çalışan hırsızı yakaladı.)
  12. The driver had to bypass the closed road and take a detour. (Sürücü kapalı olan yolu atlatmak ve başka bir yola yönelmek zorunda kaldı.)
  13. The spy used a bypass code to access classified information. (Casus, sınıflandırılmış bilgilere erişmek için bir bypass kodu kullandı.)
  14. The patient’s artery was blocked and required a bypass surgery. (Hastanın arteri tıkalıydı ve bir bypass ameliyatına ihtiyacı vardı.)
  15. The student tried to bypass the plagiarism checker by paraphrasing the text. (Öğrenci, metni yeniden yazarak intihal kontrolünü aşmaya çalıştı.)
  16. The company developed a new product to bypass the need for paper documents. (Şirket, kağıt belgelerin gerekliliğini atlatmak için yeni bir ürün geliştirdi
  1. The climber had to bypass a dangerous area of the mountain to reach the summit. (Tırmanıcı, zirveye ulaşmak için tehlikeli bir bölgeyi atlamak zorunda kaldı.)
  2. The musician used a bypass pedal to create a distortion effect on the guitar. (Müzisyen, gitar üzerinde distorsiyon efekti oluşturmak için bir bypass pedalı kullandı.)
  3. The driver tried to bypass the toll booth by taking a back road. (Sürücü, geri yolları kullanarak gişeyi atlatmaya çalıştı.)
  4. The athlete had to undergo a bypass surgery to repair a damaged artery. (Sporcu, hasarlı arteri tamir etmek için bir bypass ameliyatına girmek zorunda kaldı.)

Türkçe Karşılıklar: atlatmak, aşmak, yanıltmak, kaçınmak, kısaltmak, yolunu değiştirmek, geçişi açmak, kanalizasyon ameliyatı, güvenlik sistemini aşmak, bağlantıyı değiştirmek, geçişi yönlendirmek, bariyeri atlatmak, gümrük kontrolünden kaçmak, internet sansüründen kaçınmak, güvenlik kilidini aşmak, kapanmış yolu atlamak, sınıflandırılmış bilgilere erişmek, tıkalı arteri tedavi etmek, intihal kontrolünü aşmak, zirveye ulaşmak, distorsiyon efekti oluşturmak, gişeyi atlatmak, hasarlı arteri tamir etmek.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.