Burgeon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Burgeon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Burgeon

Burgeon, büyümek, gelişmek, çiçek açmak gibi anlamlara gelir.

Örnek cümleler:

  1. The economy is expected to burgeon in the coming years. (Ekonomi önümüzdeki yıllarda gelişmesi bekleniyor.)
  2. Her talent for painting burgeoned after she took up classes with a renowned artist. (Ünlü bir sanatçıyla derslere başladıktan sonra, resim yapma yeteneği gelişti.)
  3. The flowers in the garden burgeoned beautifully in the spring. (Bahçedeki çiçekler ilkbaharda güzelce açtı.)
  4. The population of the city has burgeoned in recent years. (Kent nüfusu son yıllarda hızla arttı.)
  5. The company’s profits burgeoned after it expanded into international markets. (Firma, uluslararası piyasalara açıldıktan sonra kârlılığı arttı.)
  6. His confidence burgeoned after he successfully completed the difficult task. (Zorlu görevi başarıyla tamamladıktan sonra, özgüveni arttı.)
  7. The construction industry in the region has burgeoned due to increased demand for housing. (Konut talebindeki artış nedeniyle, bölgedeki inşaat sektörü gelişti.)
  8. The company hired more employees as their business burgeoned. (İşleri geliştikçe, firma daha fazla çalışan işe aldı.)
  9. The plant began to burgeon after it was given more sunlight. (Bitkiye daha fazla güneş verildiğinde, büyümeye başladı.)
  10. The writer’s career burgeoned after the publication of her first book. (İlk kitabının yayınlanmasından sonra, yazarın kariyeri gelişti.)
  11. The city’s skyline burgeoned with the addition of new skyscrapers. (Yeni gökdelenlerin eklenmesiyle, kentin silueti gelişti.)
  12. The team’s chemistry burgeoned after they spent more time practicing together. (Birlikte daha fazla zaman harcadıklarında, takımın uyumu arttı.)
  13. The student’s grades burgeoned after she started studying more effectively. (Daha etkili çalışmaya başladığında, öğrencinin notları yükseldi.)
  14. The popularity of the band burgeoned after they released their latest album. (Son albümlerini yayınladıktan sonra, grubun popülaritesi arttı.)
  15. The business community has burgeoned in the region due to favorable economic conditions. (Olumlu ekonomik koşullar nedeniyle, bölgedeki iş topluluğu gelişti.)
  16. The athlete’s performance burgeoned after he started working with a new coach. (Yeni bir koçla çalışmaya başladıktan sonra, sporcu performansı arttı.)
  17. The city’s tourism industry has burgeoned in recent years. (Son yıllarda kent turizm sektörü hızla büyüdü.)
  18. The musician’s fanbase burgeoned after he started performing at larger venues. (Daha büyük mekanlarda sa

hne başladıktan sonra müzisyenin hayran kitlesi arttı.)
19. The company’s reputation burgeoned after it received several prestigious awards. (Çok sayıda prestijli ödül aldıktan sonra, firmanın itibarı yükseldi.)

  1. The baby’s vocabulary burgeoned as she learned more words every day. (Her gün daha fazla kelime öğrendiğinde, bebeğin kelime dağarcığı genişledi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.