Bungling İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bungling İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bungling

Bungling Türkçe anlamıyla beceriksizce veya hantal davranmak anlamına gelir. Bu kelime, bir kişinin düşüncesiz veya acemice bir şey yaptığı durumlarda kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The bungling waiter spilled hot soup all over the customer’s lap. (Beceriksiz garson, sıcak çorba müşterinin kucağına döktü.)
  2. His bungling attempt to fix the sink only made the problem worse. (Lavaboyu tamir etmek için yaptığı hantal girişim sorunu daha da kötüleştirdi.)
  3. The company’s bungling of the project led to its failure. (Şirketin projeyle beceriksizce uğraşması, başarısızlığına neden oldu.)
  4. The bungling thief left behind a trail of evidence. (Hantal hırsız, kanıt izleri bıraktı.)
  5. The bungling pilot crashed the plane on the runway. (Hantal pilot, uçağı pistte çarptırdı.)
  6. She bungled the interview by arriving late and unprepared. (Geç kalarak ve hazırlıksız olarak mülakatı hantal bir şekilde yaptı.)
  7. The bungling construction workers caused damage to the building. (Hantal inşaat işçileri, binaya zarar verdi.)
  8. His bungling attempt at humor fell flat with the audience. (Esprili girişimi seyirci tarafından anlaşılmadı.)
  9. The bungling detective missed the crucial piece of evidence. (Hantal dedektif, önemli bir kanıtı kaçırdı.)
  10. The bungling politician’s speech was full of contradictions and errors. (Hantal politikacının konuşması, çelişkiler ve hatalarla doluydu.)
  11. She bungled the recipe by adding too much salt. (Çok fazla tuz ekleyerek tarifi hantal bir şekilde yaptı.)
  12. The bungling coach’s decision cost the team the game. (Hantal antrenörün kararı, takımın oyununu kaybetmesine neden oldu.)
  13. The bungling driver caused a traffic jam by blocking the intersection. (Kavşağı engelleyerek, hantal sürücü trafik sıkışıklığına neden oldu.)
  14. The bungling student failed the exam because she didn’t study. (Çalışmadığı için hantal öğrenci sınavda başarısız oldu.)
  15. The bungling artist’s painting was a mess of colors and shapes. (Hantal sanatçının resmi, renkler ve şekiller açısından karışıktı.)
  16. His bungling attempt to fix the computer resulted in a costly repair bill. (Hantal bilgisayarı tamir etme girişimi, pahalı bir tamir faturasına neden oldu.)
  17. The bungling gardener accidentally cut down the prize-winning roses. (Kazara ödül kazanan gülleri kesen hantal bahçıvan.)
  18. The bungling employee caused a fire in the office kitchen. (Of
  1. The bungling musician kept hitting the wrong notes during the performance. (Hantal müzisyen, performans sırasında yanlış notalar çalıyordu.)
  2. The bungling salesperson lost the potential client due to their lack of preparation. (Hazırlıksızlıkları nedeniyle potansiyel müşteriyi kaybeden hantal satıcı.)

(Beceriksizlikle ilgili cümleler)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.