Buck İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Buck İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Buck İle İlgili Cümleler

Anlam: Buck, özellikle geyik, kurt, tavşan ve tavşangiller gibi bazı hayvanların erkeklerine verilen isimdir.

Örnek Cümleler:

  1. Buck is a magnificent deer with large antlers. (Buck, büyük boynuzları olan muhteşem bir geyiktir.)
  2. The hunter was tracking a huge buck through the forest. (Avcı, ormanın içinde devasa bir geyiği takip ediyordu.)
  3. We saw a group of bucks grazing in the meadow. (Çayırda otlarını yiyen bir grup geyik gördük.)
  4. My uncle hunts for bucks every year during hunting season. (Amcam, av mevsimi boyunca her yıl geyik avlar.)
  5. The buck stood majestically on top of the hill. (Geyik, tepe üstünde muhteşem bir şekilde durdu.)
  6. The bucks were attracted to the salt lick in the clearing. (Geyikler, açıklıktaki tuz yalamaya çekildiler.)
  7. A buck darted out in front of the car, causing the driver to swerve. (Bir geyik, arabalarının önünde fırlayarak, sürücünün şerit değiştirmesine neden oldu.)
  8. The bucks were hidden in the dense forest. (Geyikler, yoğun ormanda gizlenmişti.)
  9. The buck was startled by a loud noise and ran away. (Gürültüden rahatsız olan geyik kaçtı.)
  10. We found fresh buck tracks near the river. (Nehir yakınında taze geyik izleri bulduk.)
  11. The buck was skittish and kept running away. (Geyik, ürkek ve sürekli kaçıyordu.)
  12. The bucks were in rutting season and fighting over females. (Geyikler, çiftleşme mevsimindeydi ve dişiler için kavga ediyorlardı.)
  13. The buck was shot by a hunter and died instantly. (Bir avcı tarafından vurulan geyik anında öldü.)
  14. The bucks were crossing the river to

get to the other side. (Geyikler, diğer tarafa geçmek için nehri geçiyorlardı.)
15. The buck had a magnificent set of antlers that were highly prized by hunters. (Geyiğin muhteşem bir boynuzu vardı ve avcılar tarafından çok değerli görülüyordu.)

  1. We spotted a buck and a doe in the woods. (Biz ormanda bir geyik ve bir dişi geyik gözlemledik.)
  2. The bucks were very skittish and difficult to approach. (Geyikler çok ürkekti ve yaklaşmak zordu.)
  3. The buck ran through the fields, kicking up dust behind him. (Geyik tarlaların arasından koşarak, arkasında toz bulutları bıraktı.)
  4. The bucks were grazing peacefully in the meadow. (Geyikler, çayırda huzurlu bir şekilde otluyorlardı.)
  5. A buck suddenly appeared in front of us, causing us to stop and watch in awe. (Bir geyik aniden önümüze çıktı ve hayranlıkla durup izlememize neden oldu.)

Türkçe Karşılıklar:

  • Buck: Geyik
  • Deer: Geyik
  • Hunter: Avcı
  • Grazing: Otlama
  • Doe: Dişi geyik
  • Antlers: Boynuzlar
  • Rutting season: Çiftleşme mevsimi
  • Skittish: Ürkek
  • Dust: Toz
  • Tracks: İzler
  • Forest: Orman
  • Meadow: Çayır
  • River: Nehir
  • Clearing: Açıklık
  • Swerve: Şerit değiştirme
  • Majestically: Muhteşem bir şekilde
  • Darted out: Fırlamak
  • Hidden: Gizlenmek
  • Peacefully: Huzurlu bir şekilde
  • Attracted to: Çekilmek

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.