Brag İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Brag Nedir?
Brag, kendini beğenmiş bir şekilde övünmek ya da hava atmak anlamına gelen bir fiildir.
Örnek Cümleler:
- I don’t mean to brag, but I aced that exam. (Kendimi övmek istemiyorum ama o sınavda mükemmel bir not aldım.)
- She always brags about her expensive clothes. (O, her zaman pahalı kıyafetleriyle övünür.)
- He bragged about his new car to anyone who would listen. (O, yeni arabasıyla herkese hava attı.)
- They bragged about their company’s profits at the conference. (Onlar, şirketlerinin konferansta kazandığı parayla övündüler.)
- She bragged to her friends about her amazing vacation. (O, arkadaşlarına harika tatilinden bahsedip övündü.)
- He constantly brags about his accomplishments. (O, başarılarından sürekli olarak övünür.)
- She brags about her famous friends all the time. (O, ünlü arkadaşlarından sürekli bahsedip övünür.)
- He bragged about his high IQ to impress his date. (O, tarihi etkilemek için yüksek IQ’sundan bahsetti.)
- They bragged about their children’s achievements to their neighbors. (Onlar, çocuklarının başarılarından komşularına övündüler.)
- She brags about her cooking skills even though she burns everything. (O, her şeyi yaksa da pişirme becerilerinden övünür.)
- He brags about his physique, but he never works out. (O, vücudundan övünür ama asla spor yapmaz.)
- They bragged about their luxurious vacation to their coworkers. (Onlar, lüks tatillerinden iş arkadaşlarına övündüler.)
- She bragged about her expensive engagement ring to her friends. (O, arkadaşlarına pahalı nişan yüzüğünden bahsedip övündü.)
- He bragged about his job promotion to his family. (O, iş yükseltmesinden ailesine bahsedip övündü.)
- They bragged about their new house to their relatives. (Onlar, yeni ev
lerinden akrabalarına bahsedip övündüler.)
- She bragged about her designer handbag to her coworkers. (O, tasarımcı el çantasından iş arkadaşlarına bahsedip övündü.)
- He bragged about his ability to speak multiple languages to his classmates. (O, birden fazla dil konuşabilme yeteneğinden sınıf arkadaşlarına bahsedip övündü.)
- They bragged about their VIP concert tickets to their friends. (Onlar, VIP konser biletlerinden arkadaşlarına bahsedip övündüler.)
- She bragged about her amazing cooking skills on social media. (O, sosyal medyada harika pişirme becerilerinden bahsedip övündü.)
- He bragged about his expensive watch to anyone who would listen. (O, dinleyen herkese pahalı saatiyle övündü.)
Türkçe Karşılıklar:
- Kendimi övmek istemiyorum ama o sınavda mükemmel bir not aldım.
- O, her zaman pahalı kıyafetleriyle övünür.
- O, yeni arabasıyla herkese hava attı.
- Onlar, şirketlerinin konferansta kazandığı parayla övündüler.
- O, arkadaşlarına harika tatilinden bahsedip övündü.
- O, başarılarından sürekli olarak övünür.
- O, ünlü arkadaşlarından sürekli bahsedip övünür.
- O, tarihi etkilemek için yüksek IQ’sundan bahsetti.
- Onlar, çocuklarının başarılarından komşularına övündüler.
- O, her şeyi yaksa da pişirme becerilerinden övünür.
- O, vücudundan övünür ama asla spor yapmaz.
- Onlar, lüks tatillerinden iş arkadaşlarına övündüler.
- O, arkadaşlarına pahalı nişan yüzüğünden bahsedip övündü.
- O, iş yükseltmesinden ailesine bahsedip övündü.
- Onlar, yeni evlerinden akrabalarına bahsedip övündüler.
- O, tasarımcı el çantasından iş arkadaşlarına bahsedip övündü.
- O, birden fazla dil konuşabilme yeteneğinden sınıf arkadaşlarına bahsedip övündü.
- Onlar, VIP konser biletlerinden arkadaşlarına bahsedip övündüler.
- O, sosyal medyada harika piş
Hemen Yorum Yaz