Bottom İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bottom İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bottom Nedir?

Bottom, Türkçe’de “alt” veya “dip” anlamlarına gelen bir kelime olarak kullanılmaktadır. İngilizce’de ise “bottom” kelimesi hem somut nesnelerin alt kısmını ifade etmek için hem de soyut anlamlar için kullanılmaktadır.

Örnek Cümleler:

1. At the bottom of the stairs, you’ll find the basement. (Merdivenlerin altında, bodrumu bulacaksınız.)
2. The boat was sinking to the bottom of the ocean. (Tekne okyanusun dibine batıyordu.)
3. I always put the heaviest items at the bottom of my backpack. (Her zaman en ağır eşyaları sırt çantamın altına koyarım.)
4. The bottom line is that we need to increase our sales. (Özetle, satışlarımızı artırmamız gerekiyor.)
5. The baby crawled on his bottom across the room. (Bebek odanın etrafında poposu üzerinde emekledi.)
6. The vase fell off the shelf and broke into pieces on the bottom of the floor. (Vazo raftan düştü ve parçalar halinde yere alt kısmına düştü.)
7. The movie was so bad that it hit rock bottom. (Film o kadar kötüydü ki dibi gördü.)
8. The team is currently at the bottom of the league standings. (Takım şu anda lig tablosunun altında yer alıyor.)
9. He put his phone in his bottom pocket. (Telefonunu arka cebine koydu.)
10. The bottom of the lake is covered in mud. (Gölün dibi çamur ile kaplıdır.)
11. The teacher asked the students to write their names at the bottom of the page. (Öğretmen öğrencilere sayfanın altına isimlerini yazmalarını söyledi.)
12. The company’s profits hit a new bottom last quarter. (Şirketin karı geçen çeyrekte yeni bir düşük seviye gördü.)
13. She burned the bottom of the cookies in the oven. (

    Fakat cümle 13’te kesilmişti, onu da tamamlayayım:

14. She burned the bottom of the cookies in the oven. (Fırında kurabiyelerin alt kısmını yaktı.)
15. He’s always at the bottom of the class in terms of grades. (Notlar açısından, o her zaman sınıfın en altında yer alıyor.)
16. The plane crashed into the bottom of the ocean. (Uçak okyanusun dibine çarptı.)
17. She wore a shirt with the bottom button undone. (Gömleğinin alt düğmesi açık kalmıştı.)
18. The dress is too long, we need to hem the bottom. (Elbise çok uzun, alt kısmını kısaltmamız gerekiyor.)
19. The town is located at the bottom of a hill. (Kasaba bir tepenin altında bulunmaktadır.)
20. She fell on her bottom while ice skating. (Buz pateni yaparken poposuna düştü.)
21. The company is cutting costs to improve its bottom line. (Şirket, karlılığını artırmak için maliyetleri kesiyor.)
22. The gym is located in the bottom floor of the building. (Spor salonu binanın alt katında yer almaktadır.)
23. He reached the bottom of the well and found the treasure. (O kuyunun dibine ulaştı ve hazineleri buldu.)