Sleeve İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sleeve İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sleeve Nedir?

Sleeve, Türkçe anlamı olarak kolluk veya kılıf gibi anlamlara gelir. Genellikle giyim sektöründe kullanılır ve giysi veya kıyafetlerin kol kısmını ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. I bought a sweater with long sleeves. (Uzun kollu bir kazak aldım.)
2. The sleeve of my jacket got torn. (Ceketimin kol kısmı yırtıldı.)
3. She rolled up her sleeves and started cleaning the kitchen. (Kollarını sıvayıp mutfağı temizlemeye başladı.)
4. The shirt sleeves were too short for him. (Gömlek kolları ona göre çok kısaydı.)
5. The album cover has a sleeve to protect the record. (Albüm kapağı, plak kaydırıcısını korumak için bir kılıfa sahip.)
6. The jacket has detachable sleeves for warmer weather. (Ceketin, daha sıcak havalarda çıkarılabilen kolları var.)
7. He pulled up his sleeves and started working on the car engine. (Kollarını sıvayıp araba motoru üzerinde çalışmaya başladı.)
8. She wore a sleeveless dress to the party. (Partiye kolsuz bir elbise giydi.)
9. The artist designed a sleeve for his new album. (Sanatçı, yeni albümü için bir kılıf tasarladı.)
10. The shirt sleeve was stained with coffee. (Gömleğin kolu kahve lekesiyle kaplıydı.)
11. The sweater had a hole in one of the sleeves. (Kazak, kollardan birinde delikliydi.)
12. She got a tattoo sleeve on her arm. (Bir dövme kılıfı koluna yaptırdı.)
13. He wore a cardigan with rolled-up sleeves. (Kolları sıvanmış bir hırka giydi.)
14. The record sleeve was damaged during shipping. (Plak kılıfı, sevkiyat sırasında hasar gördü.)
15. The dress had lace sleeves. (Elbisenin dantelli kolları vardı.)
16. He accidentally spilled ink on his shirt sleeve. (Kazak koluna yanlışlıkla mürekkep döktü.)
17. The jacket had a hidden pocket in the sleeve. (Ceketin kolu içinde gizli bir cebi vardı.)
18. The sweater had tight sleeves, making it hard to move his arms. (Kazak, kolları sıkı olduğu için kol hareketlerini kısıtlıyordu.)
19. The bride wore a dress with sheer sleeves. (Gelin, şeffaf kollu bir elbise giydi.)
20. He stored his vinyl records in protective sleeves. (Vinil kayıtlarını koruyucu kılıflara koydu.)

Türkçe Karşılıkları:

1. Uzun kollu bir kazak aldım.
2. Ceketimin kol kısmı yırtıldı.
3. Kollarını sıvayıp mutfağı temizlemeye başladı.
4. Gömlek kolları ona göre çok kısaydı.
5. Albüm kapağı, plak kaydırıcısını korumak için bir kılıfa sahip.
6. Ceketin, daha sıcak havalarda çıkarılabilen kolları var.
7. Kollarını sıvayıp araba motoru üzerinde çalışmaya başladı.
8. Partiye kolsuz bir elbise giydi.
9. Sanatçı, yeni albümü için bir kılıf tasarladı.
10. Gömleğin kolu kahve lekesiyle kaplıydı.
11. Kazak, kollardan birinde delikliydi.
12. Bir dövme kılıfı koluna yaptırdı.
13. Kolları sıvanmış bir hırka giydi.
14. Plak kılıfı, sevkiyat sırasında hasar gördü.
15. Elbisenin dantelli kolları vardı.
16. Kazak koluna yanlışlıkla mürekkep döktü.
17. Ceketin kolu içinde gizli bir cebi vardı.
18. Kazak, kolları sıkı olduğu için kol hareketlerini kısıtlıyordu.
19. Gelin, şeffaf kollu bir elbise giydi.
20. Vinil kayıtlarını koruyucu kılıflara koydu.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.