Bluntly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bluntly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bluntly Nedir?

Bluntly, Türkçe’de “kaba bir şekilde” anlamına gelir. Bir kişinin dürüst ve doğrudan bir şekilde konuşmasını ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. She spoke bluntly and hurt his feelings.
   (O, kaba bir şekilde konuştu ve onun hislerini incitti.)
2. He bluntly refused the job offer.
   (O, iş teklifini kaba bir şekilde reddetti.)
3. The coach told the team bluntly that they played terribly.
   (Antrenör, takıma kaba bir şekilde, kötü oynadıklarını söyledi.)
4. She stated bluntly that she did not want to attend the party.
   (O, kaba bir şekilde partiye gitmek istemediğini belirtti.)
5. He spoke bluntly about his dislike for the new policy.
   (O, yeni politikaya olan hoşnutsuzluğunu kaba bir şekilde ifade etti.)
6. The critic reviewed the film bluntly and gave it a poor rating.
   (Eleştirmen filmi kaba bir şekilde eleştirdi ve kötü bir puan verdi.)
7. She bluntly told him that she was not interested in a relationship.
   (O, ilişkiye ilgi duymadığını kaba bir şekilde söyledi.)
8. He spoke bluntly to the employee about his poor performance.
   (O, çalışanın kötü performansı hakkında kaba bir şekilde konuştu.)
9. The politician spoke bluntly about the need for change in the government.
   (Politikacı, hükümette değişime ihtiyaç duyulduğu konusunda kaba bir şekilde konuştu.)
10. She bluntly criticized his fashion choices.
    (O, modaya olan tercihlerini kaba bir şekilde eleştirdi.)
11. He bluntly asked her if she had been cheating on him.
    (O, onun kendisini aldattığını kaba bir şekilde sordu.)
12. The teacher spoke bluntly to the student about his lack of effort.
    (Öğretmen, öğrencinin çaba göstermemesi konusunda kaba bir şekilde konuştu.)
13. She bluntly told her friend that she needed to stop drinking.
    (O, arkadaşına içmeyi bırakması gerektiğini kaba bir şekilde söyledi.)
14. He bluntly informed his boss that he was quitting.
    (O, patronuna işi bıraktığını kaba bir şekilde bildirdi.)
15. The doctor spoke bluntly to the patient about his unhealthy lifestyle.
    (Doktor, hastanın sağlıksız yaşam tarzı hakkında kaba bir şekilde konuştu.)
16. She spoke bluntly to the customer about the store’s return policy.
    (O, mağazanın iade politikası hakkında kaba bir şekilde müşteriye konuştu.)
17. He bluntly told his parents that he was dropping out of college.
    (O, üniversiteden ayrıldığını kaba bir şekilde anne

ve babasına söyledi.)
18. The manager spoke bluntly to the employee about his unprofessional behavior.
(Yönetici, çalışanın profesyonel olmayan davranışları hakkında kaba bir şekilde konuştu.)

19. She bluntly criticized the restaurant’s service and food quality.
    (O, restoranın servis ve yiyecek kalitesini kaba bir şekilde eleştirdi.)
20. He spoke bluntly to his friend about his reckless driving.
    (O, arkadaşının sorumsuzca araba kullanması hakkında kaba bir şekilde konuştu.)