Billet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Billet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Billet Nedir?

Billet, bir tür belgedir ve genellikle özel bir etkinlik veya seyahat için giriş veya katılımı garanti etmek üzere satın alınır. Bir bilet, aynı zamanda bir konser, tiyatro oyunu, sinema veya tren seyahati için geçerli olabilir.

Örnek Cümleler:

1. I bought a ticket for the concert next week. (Gelecek hafta için konser için bir bilet satın aldım.)
2. He lost his plane ticket and had to buy a new one. (Uçak bileti kaybetti ve yeni bir tane satın almak zorunda kaldı.)
3. The ticket to the museum is included in the tour package. (Müze bileti tur paketi içinde yer alıyor.)
4. She won two tickets to the football game in a raffle. (Bir çekilişte iki adet futbol maçı bileti kazandı.)
5. We had to show our tickets before entering the amusement park. (Eğlence parkına girmeden önce biletlerimizi göstermek zorunda kaldık.)
6. The train ticket cost me $50. (Tren bileti bana 50 dolar tuttu.)
7. He forgot to bring his concert ticket and was not allowed in. (Konser bileti getirmeyi unuttu ve içeri alınmadı.)
8. The airline sent me an electronic ticket by email. (Hava yolu bana e-posta yoluyla elektronik bir bilet gönderdi.)
9. They offered us free tickets to the movie premiere. (Bize film galasına ücretsiz bilet teklif ettiler.)
10. I had to stand in line for an hour to buy tickets for the theme park. (Tema parkı için bilet satın almak için bir saat kuyrukta beklemek zorunda kaldım.)
11. The concert tickets were sold out in a matter of minutes. (Konser biletleri birkaç dakika içinde tükendi.)
12. He couldn’t find his train ticket and had to buy a new one. (Tren bileti bulamadı ve yeni bir tane satın almak zorunda kaldı.)
13. The tickets for the new play are selling like hotcakes. (Yeni oyunun biletleri sıcak kek gibi satılıyor.)
14. The airline charged me an extra fee for changing my ticket. (Hava yolu, biletimi değiştirmek için bana ek bir ücret aldı.)
15. We got VIP tickets for the concert and had special seats. (Konser için VIP biletler aldık ve özel koltuklarımız oldu.)
16. She booked her train tickets online and saved money. (Tren bileti online olarak rezervasyon yaptı ve para kazandı.)
17. The ticket booth was closed by the time we arrived at the stadium. (Stadyuma vardığımızda bilet gişesi kapalıydı.)
18. He won a free ticket to the amusement park from a radio show. (Radyo programından eğlence parkına ücretsiz bilet kazandı.)
19. The movie theater was empty, so we had the whole row of seats to ourselves. (Sinema boştu

, so we had the whole row of seats to ourselves. (Sinema boştu, bu yüzden tüm koltuk sıramız kendimize aitti.)
20. They checked our tickets twice before allowing us into the concert venue. (Konser mekanına girmeden önce biletlerimizi iki kez kontrol ettiler.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Gelecek hafta için konser için bir bilet satın aldım.
2. Uçak bileti kaybetti ve yeni bir tane satın almak zorunda kaldı.
3. Müze bileti tur paketi içinde yer alıyor.
4. Bir çekilişte iki adet futbol maçı bileti kazandı.
5. Eğlence parkına girmeden önce biletlerimizi göstermek zorunda kaldık.
6. Tren bileti bana 50 dolar tuttu.
7. Konser bileti getirmeyi unuttu ve içeri alınmadı.
8. Hava yolu bana e-posta yoluyla elektronik bir bilet gönderdi.
9. Bize film galasına ücretsiz bilet teklif ettiler.
10. Tema parkı için bilet satın almak için bir saat kuyrukta beklemek zorunda kaldım.
11. Konser biletleri birkaç dakika içinde tükendi.
12. Tren bileti bulamadı ve yeni bir tane satın almak zorunda kaldı.
13. Yeni oyunun biletleri sıcak kek gibi satılıyor.
14. Hava yolu, biletimi değiştirmek için bana ek bir ücret aldı.
15. Konser için VIP biletler aldık ve özel koltuklarımız oldu.
16. Tren bileti online olarak rezervasyon yaptı ve para kazandı.
17. Stadyuma vardığımızda bilet gişesi kapalıydı.
18. Radyo programından eğlence parkına ücretsiz bilet kazandı.
19. Sinema boştu, bu yüzden tüm koltuk sıramız kendimize aitti.
20. Konser mekanına girmeden önce biletlerimizi iki kez kontrol ettiler.