Bill İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bill İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bill

Türkçe Anlamı: Fatura, hesap, banknot

  • I need to pay my phone bill.
    Telefon faturamı ödemem gerekiyor.

  • The restaurant bill was expensive.
    Restoran hesabı pahalıydı.

  • The bank teller gave me a one-hundred dollar bill.
    Banka görevlisi bana yüz dolarlık bir banknot verdi.

  • The electricity bill has to be paid by the end of the month.
    Elektrik faturası ayın sonuna kadar ödenmeli.

  • Bill Gates is the founder of Microsoft.
    Bill Gates, Microsoft’un kurucusudur.

  • Can you split the bill with me?
    Hesabı benimle paylaşır mısın?

  • I found a five-dollar bill on the street.
    Sokakta beş dolarlık bir banknot buldum.

  • The hotel bill includes breakfast.
    Otel faturası kahvaltı dahil.

  • Bill and Mary are getting married next month.
    Bill ve Mary gelecek ay evlenecekler.

  • I have to pay the water bill today.
    Su faturasını bugün ödemem gerekiyor.

  • Can you give me change for a ten-dollar bill?
    Bana on dolarlık bir banknottan para üstü verebilir misin?

  • Bill is a very successful businessman.
    Bill çok başarılı bir iş adamıdır.

  • The bill for the repairs was more than I expected.
    Tamirat faturası beklediğimden daha yüksek çıktı.

  • I only have a twenty-dollar bill.
    Sadece yirmi dolarlık bir banknotum var.

  • Bill and his wife own a small farm.
    Bill ve eşi küçük bir çiftlik sahibidirler.

  • The restaurant added a 15% gratuity to the bill.
    Restoran hesabına %15 bahşiş ekledi.

  • I received a bill for my medical expenses.
    Sağlık harcamalarım için bir fatura aldım.

  • Bill is going to the store to buy some groceries.
    Bill markete bazı yiyecekler almak için gidiyor.

  • I need to check my phone bill to see how much data I used.
    Ne kadar veri kullandığımı görmek için telefon faturamı kontrol etmem gerekiyor.

  • The five-dollar bill was crumpled and dirty.
    Beş dolarlık banknot buruşmuş ve kirliydi.

  • Bill asked me to lend him some money.
    Bill benden biraz para ödünç almak istedi.

  • I received a one-hundred euro bill as a gift from my aunt.
    Halamdan bir hediye olarak yüz euro değerinde bir banknot aldım.

  • I forgot to pay my credit card bill last month.
    Geçen ay kredi kartı faturamı ödemeyi unuttum.

  • Bill is a great cook and he loves to entertain guests.
    Bill harika bir aşçıdır ve misafirlerini ağırlamayı sever.

  • The bill for the concert tickets was expensive, but worth it.
    Konser biletleri için fatura pahalıydı ama buna değdi.

  • I found a twenty-dollar bill in my coat pocket.
    Ceketimin cebinde yirmi dolarlık bir banknot buldum.

  • Bill is a good listener and always gives great advice.
    Bill iyi bir dinleyicidir ve her zaman harika tavsiyeler verir.

  • The bill for the car repair was outrageous.
    Araba tamiri için fatura çok yüksekti.

  • I need to pay the rent bill before the end of the month.
    Ayın sonundan önce kira faturasını ödemem gerekiyor.

Overall, the word “bill” can refer to various things such as invoices, banknotes, or names. It is a versatile word that can be used in many different contexts.