Shamefacedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shamefacedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shamefacedly

Shamefacedly kelimesi, Türkçe’deki “utanmış bir şekilde, mahcup bir şekilde” anlamına gelir. Bu kelime cümle içinde farklı şekillerde kullanılabilir. Aşağıda, shamefacedly kelimesinin örnek cümlelerini ve Türkçe karşılıklarını bulabilirsiniz:

  1. She shamefacedly apologized for breaking the vase. (O, kırılan vazo için utanmış bir şekilde özür diledi.)
  2. He shamefacedly admitted to cheating on the test. (O, sınavda kopya çektiği için utanmış bir şekilde itiraf etti.)
  3. The child shamefacedly returned the stolen candy. (Çocuk, çalınan şekerleri utanmış bir şekilde geri getirdi.)
  4. The employee shamefacedly confessed to stealing money from the register. (Çalışan, kasadaki paradan çalma suçunu utanmış bir şekilde itiraf etti.)
  5. She looked up shamefacedly as her mistake was pointed out. (Hatası gösterildiğinde, utanmış bir şekilde yukarı baktı.)
  6. He spoke shamefacedly when asked about his involvement in the scandal. (Skandalda rol alıp almadığı sorulduğunda, utanmış bir şekilde konuştu.)
  7. The student shamefacedly returned the borrowed book late. (Ödünç aldığı kitabı geç iade ettiği için öğrenci utanmış bir şekilde geri getirdi.)
  8. The athlete shamefacedly admitted to using performance-enhancing drugs. (Sporcu, performans arttırıcı ilaçlar kullandığını utanmış bir şekilde itiraf etti.)
  9. The teacher shamefacedly apologized for losing the students’ homework. (Öğretmen, öğrencilerin ödevlerini kaybettiği için utanmış bir şekilde özür diledi.)
  10. He shamefacedly returned the overdue library books. (Geç iade edilen kütüphane kitaplarını utanmış bir şekilde geri getirdi.)
  11. She shamefacedly admitted to lying to her parents. (Ebeveynlerine yalan söylediğini utanmış bir şekilde itiraf etti.)
  12. The defendant shamefacedly pleaded guilty to the crime. (Sanık, suçu işlediğini utanmış bir şekilde kabul etti.)
  13. The politician shamefacedly apologized for his controversial remarks. (Siyasetçi, tartışmalı açıklamaları için utanmış bir şekilde özür diledi.)
  14. The customer shamefacedly returned the damaged product. (Müşteri, hasarlı ürünü utanmış bir şekilde geri getirdi.)
  15. He shamefacedly asked for forgiveness after his outburst. (Patlamasının ardından, özür dilemek için utanmış bir şekilde sordu.)
  16. The actress shamefacedly admitted to having plastic surgery. (Aktris, estetik ameliyatı olduğunu utanmış bir şekilde itiraf etti.)
  1. The student shamefacedly apologized for copying his friend’s homework. (Ödevini arkadaşından kopyaladığı için öğrenci utanmış bir şekilde özür diledi.)
  2. She shamefacedly confessed to eating the last piece of cake. (Son parçayı yediğini utanmış bir şekilde itiraf etti.)
  3. The employee shamefacedly returned to work after being caught stealing. (Çalarken yakalanınca, işe utanmış bir şekilde geri döndü.)
  4. He looked shamefacedly at his boss after being reprimanded for his mistake. (Hatası için azarlanınca, patronuna utanmış bir şekilde baktı.)

Yukarıdaki cümlelerde shamefacedly kelimesi, utanma veya mahcubiyet hissi ifade etmek için kullanılmaktadır. Kelimenin anlamı cümle içinde farklı şekillerde vurgulanabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.