Bestir İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bestir İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bestir kelimesinin Türkçe Anlamı:

Bestir kelimesi, harekete geçirmek, hareketlendirmek, harekete geçmek anlamlarına gelir.

Örnek Cümleler:

1. I need some coffee to bestir me from my sleepiness. (Uykusundan kurtulmak için kahveye ihtiyacım var.)
2. The sound of the alarm clock bestirred her from her deep slumber. (Alarm saatinin sesi derin uykusundan onu uyandırdı.)
3. The coach tried to bestir his team to win the game. (Koç, takımını maçı kazanmaya teşvik etmek için çabaladı.)
4. The news of the upcoming exam bestirred the students to study harder. (Yaklaşan sınavın haberi öğrencileri daha sıkı çalışmaya teşvik etti.)
5. The motivational speaker bestirred the audience with his inspiring words. (Motivasyonel konuşmacı, ilham veren sözleriyle izleyicileri harekete geçirdi.)
6. The unexpected arrival of her friends bestirred her from her dull routine. (Arkadaşlarının beklenmedik gelişi, monoton rutininden onu çıkardı.)
7. The thunderstorm bestirred the animals to seek shelter. (Fırtına hayvanları barınak aramaya teşvik etti.)
8. The peaceful surroundings bestirred him to contemplate about his life. (Huzurlu çevresi, hayatı üzerine düşünmeye teşvik etti.)
9. The smell of freshly baked cookies bestirred her appetite. (Taze pişmiş kurabiyelerin kokusu onun iştahını açtı.)
10. The announcement of the job promotion bestirred him to work harder. (İş yükseltmesinin duyurusu, daha sıkı çalışmasına neden oldu.)
11. The cheerful music bestirred the party guests to dance. (Neşeli müzik, parti misafirlerini dans etmeye teşvik etti.)
12. The sight of the beautiful sunset bestirred her to take a photograph. (Güzel günbatımı manzarası, fotoğraf çekmesine sebep oldu.)
13. The teacher’s strict tone bestirred the students to pay attention. (Öğretmenin sert tonu, öğrencilerin dikkatini çekti.)
14. The smell of smoke bestirred the firefighters to take action. (Duman kokusu, itfaiyecilerin harekete geçmesine sebep oldu.)
15. The idea of a new business venture bestirred him to start his own company. (Yeni bir iş girişimi fikri, kendi şirketini kurmasına sebep oldu.)
16. The memory of their childhood bestirred her to visit her hometown. (Çocukluk anıları, memleketini ziyaret etmesine neden oldu.)
17. The coach’s motivational speech bestirred the team to win the championship. (Koçun motivasyonel konuşması, takımın şampiyonluğu kazanmasına sebep oldu.)
18

18. The teacher’s encouragement bestirred the shy student to participate in class. (Öğretmenin teşviki, utangaç öğrencinin sınıfta katılım göstermesine sebep oldu.)
19. The smell of the ocean bestirred her to go for a swim. (Deniz kokusu, yüzmeye gitmesine sebep oldu.)
20. The announcement of the scholarship bestirred the student to apply for the program. (Burs duyurusu, öğrencinin program için başvuruda bulunmasına neden oldu.)

Türkçe Karşılıkları:

1. Uykusundan kurtulmak için kahveye ihtiyacım var.
2. Alarm saatinin sesi derin uykusundan onu uyandırdı.
3. Koç, takımını maçı kazanmaya teşvik etmek için çabaladı.
4. Yaklaşan sınavın haberi öğrencileri daha sıkı çalışmaya teşvik etti.
5. Motivasyonel konuşmacı, ilham veren sözleriyle izleyicileri harekete geçirdi.
6. Arkadaşlarının beklenmedik gelişi, monoton rutininden onu çıkardı.
7. Fırtına hayvanları barınak aramaya teşvik etti.
8. Huzurlu çevresi, hayatı üzerine düşünmeye teşvik etti.
9. Taze pişmiş kurabiyelerin kokusu onun iştahını açtı.
10. İş yükseltmesinin duyurusu, daha sıkı çalışmasına neden oldu.
11. Neşeli müzik, parti misafirlerini dans etmeye teşvik etti.
12. Güzel günbatımı manzarası, fotoğraf çekmesine sebep oldu.
13. Öğretmenin sert tonu, öğrencilerin dikkatini çekti.
14. Duman kokusu, itfaiyecilerin harekete geçmesine sebep oldu.
15. Yeni bir iş girişimi fikri, kendi şirketini kurmasına sebep oldu.
16. Çocukluk anıları, memleketini ziyaret etmesine neden oldu.
17. Koçun motivasyonel konuşması, takımın şampiyonluğu kazanmasına sebep oldu.
18. Öğretmenin teşviki, utangaç öğrencinin sınıfta katılım göstermesine sebep oldu.
19. Deniz kokusu, yüzmeye gitmesine sebep oldu.
20. Burs duyurusu, öğrencinin program için başvuruda bulunmasına neden oldu.