Bellwether İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Bellwether Nedir?
Bellwether, sürü içindeki hayvanları yönlendiren, öncülük eden veya liderlik yapan hayvanı ifade eden bir kelime olarak kullanılır.
Örnek Cümleler:
- The CEO is considered the bellwether of the company’s success. (CEO, şirketin başarısının öncüsü olarak kabul edilir.)
- The stock market is often seen as a bellwether of the economy. (Hisse senedi piyasası genellikle ekonominin öncüsü olarak görülür.)
- The election in this state is often seen as a bellwether for the presidential election. (Bu eyaletteki seçimler genellikle başkanlık seçimleri için öncü olarak görülür.)
- The film industry is a bellwether for cultural trends. (Film endüstrisi, kültürel trendler için bir öncüdür.)
- The fashion industry is a bellwether of what’s in style. (Moda endüstrisi, neyin modada olduğunun öncüsüdür.)
- The performance of the football team is often seen as a bellwether for the rest of the season. (Futbol takımının performansı genellikle sezonun geri kalanı için bir öncü olarak görülür.)
- The success of the new restaurant could be a bellwether for the entire chain. (Yeni restoranın başarısı, tüm zincir için bir öncü olabilir.)
- The company’s earnings report will be a bellwether for investors. (Şirketin kazanç raporu, yatırımcılar için bir öncü olacak.)
- The housing market is often seen as a bellwether of the overall economy. (Konut piyasası genellikle genel ekonominin öncüsü olarak görülür.)
- The opinions of young people are often seen as a bellwether for social change. (Gençlerin görüşleri, sosyal değişim için bir öncü olarak görülür.)
- The success of the new technology could be a bellwether for the entire industry. (Yeni teknolojinin başarısı, tüm endüstri için bir öncü olabilir.)
- The first game of the season is often seen as a bellwether for the team’s success. (Sezonun ilk maçı, takımın başarısı için bir öncü olarak görülür.)
- The early results of the election could be a bellwether for the final outcome. (Seçimin erken sonuçları, sonuç için bir öncü olabilir.)
- The success of the new product could be a bellwether for the company’s future. (Yeni ürünün başarısı, şirketin geleceği için bir öncü olabilir.)
- The company’s sales figures are often seen as a bellwether for the industry as a whole. (Şirketin satış rakamları, tüm endüstri için bir öncü olarak görülür.)
- The popularity of the show is a bellwether of its success. (Gösterinin popülerliği, başarısı için bir öncüdür.)
- The early voting numbers are a bellwether for voter turnout on Election Day. (Erken oy verme sayıları, Seçim Günü’nde seçmen katılımı için bir öncüdür.)
- The success of the company’s expansion into new markets is a bellwether for its future growth. (Şirketin yeni pazarlara genişlemesinin başarısı, gelecekteki büyümesi için bir öncüdür.)
- The performance of the leading team in the tournament is a bellwether for who will win. (Turnuvadaki önde gelen takımın performansı, kimin kazanacağı için bir öncüdür.)
- The stock price of the leading company in an industry can be a bellwether for the performance of other companies in that industry. (Bir endüstrideki önde gelen şirketin hisse fiyatı, o endüstrideki diğer şirketlerin performansı için bir öncü olabilir.)
Türkçe Karşılıklar:
- CEO, şirketin başarısının öncüsü olarak kabul edilir.
- Hisse senedi piyasası genellikle ekonominin öncüsü olarak görülür.
- Bu eyaletteki seçimler genellikle başkanlık seçimleri için öncü olarak görülür.
- Film endüstrisi, kültürel trendler için bir öncüdür.
- Moda endüstrisi, neyin modada olduğunun öncüsüdür.
- Futbol takımının performansı genellikle sezonun geri kalanı için bir öncü olarak görülür.
- Yeni restoranın başarısı, tüm zincir için bir öncü olabilir.
- Şirketin kazanç raporu, yatırımcılar için bir öncü olacak.
- Konut piyasası genellikle genel ekonominin öncüsü olarak görülür.
- Gençlerin görüşleri, sosyal değişim için bir öncü olarak görülür.
- Yeni teknolojinin başarısı, tüm endüstri için bir öncü olabilir.
- Sezonun ilk maçı, takımın başarısı için bir öncü olarak görülür.
- Seçimin erken sonuçları, sonuç için bir öncü olabilir.
- Yeni ürünün başarısı, şirketin geleceği için bir öncü olabilir.
- Şirketin satış rakamları, tüm endüstri için bir öncü olarak görülür.
- Gösterinin popülerliği, başarısı için bir öncüdür.
- Erken oy verme sayıları, Seçim Günü’nde seçmen katılımı için bir öncüdür.
- Şirketin yeni pazarlara genişlemesinin başarısı, gelecekteki büyümesi için bir öncüdür.
- Turnuvadaki önde gelen takımın performansı, kimin kazanacağı için bir öncüdür.
Hemen Yorum Yaz