Bellwether İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bellwether İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bellwether Nedir?

Bellwether, sürü içindeki hayvanları yönlendiren, öncülük eden veya liderlik yapan hayvanı ifade eden bir kelime olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The CEO is considered the bellwether of the company’s success. (CEO, şirketin başarısının öncüsü olarak kabul edilir.)
  2. The stock market is often seen as a bellwether of the economy. (Hisse senedi piyasası genellikle ekonominin öncüsü olarak görülür.)
  3. The election in this state is often seen as a bellwether for the presidential election. (Bu eyaletteki seçimler genellikle başkanlık seçimleri için öncü olarak görülür.)
  4. The film industry is a bellwether for cultural trends. (Film endüstrisi, kültürel trendler için bir öncüdür.)
  5. The fashion industry is a bellwether of what’s in style. (Moda endüstrisi, neyin modada olduğunun öncüsüdür.)
  6. The performance of the football team is often seen as a bellwether for the rest of the season. (Futbol takımının performansı genellikle sezonun geri kalanı için bir öncü olarak görülür.)
  7. The success of the new restaurant could be a bellwether for the entire chain. (Yeni restoranın başarısı, tüm zincir için bir öncü olabilir.)
  8. The company’s earnings report will be a bellwether for investors. (Şirketin kazanç raporu, yatırımcılar için bir öncü olacak.)
  9. The housing market is often seen as a bellwether of the overall economy. (Konut piyasası genellikle genel ekonominin öncüsü olarak görülür.)
  10. The opinions of young people are often seen as a bellwether for social change. (Gençlerin görüşleri, sosyal değişim için bir öncü olarak görülür.)
  11. The success of the new technology could be a bellwether for the entire industry. (Yeni teknolojinin başarısı, tüm endüstri için bir öncü olabilir.)
  12. The first game of the season is often seen as a bellwether for the team’s success. (Sezonun ilk maçı, takımın başarısı için bir öncü olarak görülür.)
  13. The early results of the election could be a bellwether for the final outcome. (Seçimin erken sonuçları, sonuç için bir öncü olabilir.)
  14. The success of the new product could be a bellwether for the company’s future. (Yeni ürünün başarısı, şirketin geleceği için bir öncü olabilir.)
  15. The company’s sales figures are often seen as a bellwether for the industry as a whole. (Şirketin satış rakamları, tüm endüstri için bir öncü olarak görülür.)
  16. The popularity of the show is a bellwether of its success. (Gösterinin popülerliği, başarısı için bir öncüdür.)
  1. The early voting numbers are a bellwether for voter turnout on Election Day. (Erken oy verme sayıları, Seçim Günü’nde seçmen katılımı için bir öncüdür.)
  2. The success of the company’s expansion into new markets is a bellwether for its future growth. (Şirketin yeni pazarlara genişlemesinin başarısı, gelecekteki büyümesi için bir öncüdür.)
  3. The performance of the leading team in the tournament is a bellwether for who will win. (Turnuvadaki önde gelen takımın performansı, kimin kazanacağı için bir öncüdür.)
  4. The stock price of the leading company in an industry can be a bellwether for the performance of other companies in that industry. (Bir endüstrideki önde gelen şirketin hisse fiyatı, o endüstrideki diğer şirketlerin performansı için bir öncü olabilir.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. CEO, şirketin başarısının öncüsü olarak kabul edilir.
  2. Hisse senedi piyasası genellikle ekonominin öncüsü olarak görülür.
  3. Bu eyaletteki seçimler genellikle başkanlık seçimleri için öncü olarak görülür.
  4. Film endüstrisi, kültürel trendler için bir öncüdür.
  5. Moda endüstrisi, neyin modada olduğunun öncüsüdür.
  6. Futbol takımının performansı genellikle sezonun geri kalanı için bir öncü olarak görülür.
  7. Yeni restoranın başarısı, tüm zincir için bir öncü olabilir.
  8. Şirketin kazanç raporu, yatırımcılar için bir öncü olacak.
  9. Konut piyasası genellikle genel ekonominin öncüsü olarak görülür.
  10. Gençlerin görüşleri, sosyal değişim için bir öncü olarak görülür.
  11. Yeni teknolojinin başarısı, tüm endüstri için bir öncü olabilir.
  12. Sezonun ilk maçı, takımın başarısı için bir öncü olarak görülür.
  13. Seçimin erken sonuçları, sonuç için bir öncü olabilir.
  14. Yeni ürünün başarısı, şirketin geleceği için bir öncü olabilir.
  15. Şirketin satış rakamları, tüm endüstri için bir öncü olarak görülür.
  16. Gösterinin popülerliği, başarısı için bir öncüdür.
  17. Erken oy verme sayıları, Seçim Günü’nde seçmen katılımı için bir öncüdür.
  18. Şirketin yeni pazarlara genişlemesinin başarısı, gelecekteki büyümesi için bir öncüdür.
  19. Turnuvadaki önde gelen takımın performansı, kimin kazanacağı için bir öncüdür.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.