İncise İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İncise İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İncise (Fiil) – Kısaltmak, kesmek, parçalamak veya oyarak şekil vermek

1. She incised the wood with a sharp knife. (O, keskin bir bıçakla ahşabı oydu.)
2. The sculptor incised the statue from a block of marble. (Heykeltıraş, bir blok mermerden heykeli oydu.)
3. The surgeon incised the patient’s abdomen to remove the tumor. (Cerrah, tümörü çıkarmak için hastanın karın bölgesini kesmiştir.)
4. The potter incised intricate designs on the vase. (Çömlekçi, vazoda karmaşık desenler oyarak şekil verdi.)
5. The artist incised the linocut with a sharp tool. (Sanatçı, keskin bir araçla linoleum kesimini yaptı.)
6. He incised the initials on the tree trunk. (O, ağaç gövdesine baş harflerini oydu.)
7. The engraver incised the design on the metal plate. (Oymacı, tasarımı metal levha üzerine oydu.)
8. The calligrapher incised the beautiful letters in the paper. (Kaligraf, kağıda güzel harfler kazıdı.)
9. The designer incised the patterns on the leather bag. (Tasarımcı, deri çantada desenleri keserek şekil verdi.)
10. The dentist incised the gum to access the root canal. (Dişçi, kök kanalına erişmek için diş etini kesmiştir.)
11. The teacher incised the rules in the students’ minds. (Öğretmen, öğrencilerin zihnine kuralları kazıdı.)
12. The archaeologist incised the ancient artifact to study its inscriptions. (Arkeolog, antik eseri incieliyebilmek için kazı yapmıştır.)
13. The photographer incised the image onto the film. (Fotoğrafçı, görüntüyü filme kazıdı.)
14. The craftsman incised the design on the wooden box. (Zanaatkar, ahşap kutuda tasarımı oyarak şekil verdi.)
15. The jeweler incised the name on the silver ring. (Kuyumcu, gümüş yüzükte ismi kazıdı.)
16. The artist incised the ceramic tile with a stylus. (Sanatçı, seramik fayansı bir stilüsle kazıdı.)
17. The carpenter incised the measurements on the wood plank. (Marangoz, ahşap plaka üzerinde ölçüleri keserek işaretledi.)
18. The tattoo artist incised the design on the client’s skin. (Dövme sanatçısı, müşterinin cildinde tasarımı oydu.)
19. The scientist incised the animal tissue for analysis. (Bilim adamı, analiz için hayvan dokusunu kesti.)
20. The hairdresser incised the layers on the client’s hair. (Kuaför, müşterinin saçlarına katmanlar kesti.)

Additional Examples:

21. The geologist incised the rock to study its layers. (Jeolog, katmanlarını incelemek için kayayı kesmiştir.)
22. The artist incised the intricate design on the glass bottle. (Sanatçı, cam şişeye karmaşık bir tasarım kazımıştır.)
23. The chef incised the vegetable with a knife to create a decorative garnish. (Şef, dekoratif bir garnitür oluşturmak için sebzeyi bıçakla kesti.)
24. The historian incised the ancient script onto a clay tablet. (Tarihçi, antik yazıtları kil tablet üzerine kazımıştır.)
25. The tailor incised the fabric to create a unique pattern. (Terzi, benzersiz bir desen oluşturmak için kumaşı kesmiştir.)
26. The sculptor incised the marble block to reveal the hidden figure inside. (Heykeltıraş, gizli figürü ortaya çıkarmak için mermer bloğu kazımıştır.)
27. The musician incised the notes onto the sheet music. (Müzisyen, nota kağıdına notaları kazımıştır.)
28. The artist incised the pattern onto the leather belt with a laser. (Sanatçı, deri kemer üzerinde deseni lazerle kazımıştır.)
29. The dentist incised the tooth to remove the decay. (Dişçi, çürüğü çıkarmak için dişi kesti.)
30. The engraver incised the image onto the metal key. (Oymacı, metal anahtar üzerine görüntüyü kazımıştır.)