Be A Part Of İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Be A Part Of İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Be A Part Of Nedir?


Be a part of, bir şeyin bir parçası olmak veya bir şeye dahil olmak anlamına gelen bir İngilizce deyimdir.

Örnek cümleler:

  1. I want to be a part of the soccer team. (Futbol takımının bir parçası olmak istiyorum.)
  2. We can’t wait to be a part of your special day. (Özel gününüzün bir parçası olmak için sabırsızlanıyoruz.)
  3. She was happy to be a part of the charity event. (Hayırseverlik etkinliğinin bir parçası olmaktan mutluydu.)
  4. Being a part of a big family has its challenges. (Büyük bir ailenin bir parçası olmak zorlukları beraberinde getirir.)
  5. The audience felt like they were a part of the performance. (Izleyiciler performansın bir parçası gibi hissettiler.)
  6. I am honored to be a part of this important project. (Bu önemli projenin bir parçası olmaktan onur duyuyorum.)
  7. We want you to be a part of our team. (Ekibimizin bir parçası olmanızı istiyoruz.)
  8. He was happy to be a part of the winning team. (Kazanan takımın bir parçası olmaktan mutluydu.)
  9. Being a part of this community is very important to me. (Bu topluluğun bir parçası olmak benim için çok önemli.)
  10. She wanted to be a part of the conversation but didn’t know how to join in. (Sohbete katılmak istedi ama nasıl dahil olacağını bilmiyordu.)
  11. I feel like I am finally a part of something meaningful. (Nihayet anlamlı bir şeyin bir parçası olduğumu hissediyorum.)
  12. We are grateful to be a part of this wonderful event. (Bu harika etkinliğin bir parçası olmaktan minnettarız.)
  13. I’m excited to be a part of the new project. (Yeni projenin bir parçası olmaktan heyecanlıyım.)
  14. They invited me to be a part of their book club. (Kitap kulüplerinin bir parçası olmamı davet ettiler.)
  15. Being a part of the music scene in this city is amazing. (Bu şehirdeki müzik sahnesinin bir parçası olmak harika.)
  16. He was proud to be a part of the military service. (Askeri hizmetin bir parçası olmaktan gurur duydu.)
  17. We need more people to be a part of this movement. (Bu hareketin bir parçası olacak daha fazla insan gerekiyor.)
  18. She was happy to be a part of the volunteer team. (Gönüllü ekibinin bir parçası olmaktan mutluydu.)
  19. I feel like I can be a part of something bigger than myself. (Kendimden daha büyük bir şeyin bir parçası olabileceğimi hissediyorum.)
  20. Being a part of a supportive community is very important for mental health. (Dest

ekleyerek:

  1. They invited me to be a part of the planning committee. (Planlama komitesinin bir parçası olmamı davet ettiler.)
  2. I am excited to be a part of the new product launch. (Yeni ürün lansmanının bir parçası olmaktan heyecanlıyım.)
  3. Being a part of the school’s drama club was one of the best experiences of my life. (Okulun drama kulübünün bir parçası olmak, hayatımın en iyi deneyimlerinden biriydi.)
  4. We want to be a part of the solution, not the problem. (Problem değil, çözümün bir parçası olmak istiyoruz.)
  5. She feels like she doesn’t belong, like she’s not a part of anything. (Hiçbir yere ait hissetmiyor, herhangi bir şeyin bir parçası olmadığını düşünüyor.)
  6. Being a part of the company’s growth and success is very rewarding. (Şirketin büyümesi ve başarısının bir parçası olmak çok ödüllendirici.)
  7. I want to be a part of making the world a better place. (Dünyayı daha iyi bir yer yapmanın bir parçası olmak istiyorum.)
  8. They offered me the opportunity to be a part of the internship program. (Staj programının bir parçası olma fırsatını bana sundular.)
  9. Being a part of a diverse group of people can be very enlightening. (Farklı insanların bir parçası olmak çok aydınlatıcı olabilir.)
  10. I want to be a part of creating something that will have a positive impact on people’s lives. (İnsanların hayatına olumlu bir etkisi olacak bir şeyin yaratılmasının bir parçası olmak istiyorum.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.