İmplode İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
İmplode
İmplode kelimesi, içindeki basıncın dışarıya çıkması nedeniyle patlama veya çökme anlamına gelir.
- The building’s foundation was so weak that it imploded during the earthquake. (Bina temeli o kadar zayıftı ki deprem sırasında çöktü.)
- The economy will implode if we don’t take measures to stabilize it. (Ekonomi, istikrarını sağlamak için önlem almazsak çökecek.)
- The air pressure caused the balloon to implode. (Hava basıncı balonun içine çökmesine neden oldu.)
- The company’s financial problems led it to implode. (Şirketin mali sorunları onu iflasa götürdü.)
- The star’s core imploded, causing a massive explosion. (Yıldızın çekirdeği çöktü ve büyük bir patlamaya neden oldu.)
- The team’s morale imploded after they lost their fifth game in a row. (Takımın moral durumu beşinci maçlarını kaybettikten sonra çöktü.)
- The balloon imploded when I accidentally sat on it. (Balon, kazara üzerine oturduğumda çöktü.)
- The pressure in the submarine caused it to implode. (Denizaltının içindeki basınç onun çökmesine neden oldu.)
- The company’s culture began to implode after a series of scandals. (Şirketin kültürü, bir dizi skandalın ardından çökmeye başladı.)
- The bridge imploded under the weight of the heavy truck. (Köprü, ağır kamyonun ağırlığı altında çöktü.)
- The team’s performance imploded in the second half of the game. (Takımın performansı, oyunun ikinci yarısında çöktü.)
- The vacuum cleaner imploded when it sucked up a large object. (Elektrikli süpürge, büyük bir nesneyi çekerken çöktü.)
- The star’s gravity caused it to implode and form a black hole. (Yıldızın yerçekimi, onun çökmesine ve bir kara delik oluşturmasına neden oldu.)
- The company’s stock price imploded after the CEO’s resignation. (Şirketin hisse senedi fiyatları, CEO’nun istifasının ardından çöktü.)
- The building imploded when the demolition crew set off the explosives. (Yıkım ekibi patlayıcıları ateşlediğinde bina çöktü.)
- The team’s chemistry imploded after a heated argument between two players. (İki oyuncu arasında yaşanan hararetli tartışma sonrası takımın kimyası bozuldu.)
- The balloon was designed to implode at a specific altitude. (Balon, belirli bir irtifada çökmek üzere tasarlandı.)
- The company’s customer base imploded after a data breach. (Şirketin müşteri tabanı, bir veri ihlali sonrası çöktü.)
- The star’s outer layers imploded inward,
causing a shockwave that could be seen from Earth. (Yıldızın dış katmanları içe doğru çöktü ve Dünya’dan görülebilen bir şok dalgası oluşturdu.)
20. The relationship between the two countries imploded after a diplomatic incident. (İki ülke arasındaki ilişki, bir diplomatik olayın ardından çöktü.)
Hemen Yorum Yaz