Basis İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Basis İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Basis (Temel) Nedir?

Basis, bir şeyin yapı taşı, temelini oluşturan unsurlardan herhangi biridir. Matematikte ise bir vektör uzayındaki tüm vektörlerin oluşturulabilmesi için gerekli olan bağımsız vektörlerin kümesidir.

Örnek Cümleler:

1. The basis of a successful relationship is trust. (Başarılı bir ilişkinin temeli güvendir.)
2. This theory is based on a false basis. (Bu teori yanlış bir temele dayanıyor.)
3. We need to establish a basis of communication before we can work together. (Birlikte çalışmadan önce iletişim temelimizi oluşturmamız gerekiyor.)
4. The company is built on the basis of hard work and dedication. (Şirket, çalışkanlık ve özveri temelinde inşa edildi.)
5. The basis of the argument was flawed. (Tartışmanın temeli hatalıydı.)
6. This painting has a historical basis. (Bu tablonun tarihi bir temeli var.)
7. The education system needs to have a solid basis in order to produce well-rounded individuals. (Eğitim sistemi, iyi bir birey oluşturmak için sağlam bir temele ihtiyaç duyar.)
8. The project was designed on the basis of feedback from customers. (Proje, müşteri geri bildirimlerine dayalı olarak tasarlandı.)
9. The team’s success was due to a strong basis of teamwork. (Takımın başarısı güçlü bir takım çalışması temeline dayanıyordu.)
10. His argument lacked a basis in reality. (Onun argümanı gerçeklik temeline sahip değildi.)
11. The company’s decisions are made on the basis of data analysis. (Şirketin kararları veri analizi temeline dayanır.)
12. The new policy is based on the basis of fairness and equality. (Yeni politika, adil ve eşitlik temeline dayanmaktadır.)
13. The book’s plot had a basis in real events. (Kitabın konusu gerçek olaylara dayanıyordu.)
14. The country’s economy is built on the basis of exports. (Ülkenin ekonomisi ihracat temeline dayanıyor.)
15. The research is founded on a basis of previous studies. (Araştırma, önceki çalışmaların temeline dayanıyor.)
16. The school curriculum is designed on the basis of national standards. (Okul müfredatı ulusal standartlara göre tasarlanmıştır.)
17. The team’s strategy was built on the basis of their opponent’s weaknesses. (Takımın stratejisi rakiplerinin zayıf yönlerine dayanıyordu.)
18. The company’s success was based on a solid financial basis. (Şirketin başarısı sağlam bir finansal temele dayanıyordu.)
19. The project was completed on the basis of a strict timeline. (Proje sıkı bir zaman çizelgesine göre tamamlandı.)

20. The study was conducted on the basis of a randomized control trial. (Çalışma rastgele kontrol denemesi temeline dayalı olarak yapıldı.)

Türkçe Karşılıklar:

1. The basis of a successful relationship is trust. (Başarılı bir ilişkinin temeli güvendir.)
2. Bu teori yanlış bir temele dayanıyor.
3. Birlikte çalışmadan önce iletişim temelimizi oluşturmamız gerekiyor.
4. Şirket, çalışkanlık ve özveri temelinde inşa edildi.
5. Tartışmanın temeli hatalıydı.
6. Bu tablonun tarihi bir temeli var.
7. Eğitim sistemi, iyi bir birey oluşturmak için sağlam bir temele ihtiyaç duyar.
8. Proje, müşteri geri bildirimlerine dayalı olarak tasarlandı.
9. Takımın başarısı güçlü bir takım çalışması temeline dayanıyordu.
10. Onun argümanı gerçeklik temeline sahip değildi.
11. Şirketin kararları veri analizi temeline dayanır.
12. Yeni politika, adil ve eşitlik temeline dayanmaktadır.
13. Kitabın konusu gerçek olaylara dayanıyordu.
14. Ülkenin ekonomisi ihracat temeline dayanıyor.
15. Araştırma, önceki çalışmaların temeline dayanıyor.
16. Okul müfredatı ulusal standartlara göre tasarlanmıştır.
17. Takımın stratejisi rakiplerinin zayıf yönlerine dayanıyordu.
18. Şirketin başarısı sağlam bir finansal temele dayanıyordu.
19. Proje sıkı bir zaman çizelgesine göre tamamlandı.
20. Çalışma rastgele kontrol denemesi temeline dayalı olarak yapıldı.