Baseline İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Baseline İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Baseline

Anlamı: Baz çizgi, temel çizgi, esas hat.

1. The baseline of the essay was the importance of education. (Denemenin temel çizgisi eğitimin önemiydi.)
2. The baseline for the project was the data collected from previous studies. (Projenin esas hattı önceki çalışmalardan toplanan verilerdi.)
3. The artist used the baseline to align the text in the painting. (Sanatçı, tablodaki metni hizalamak için baz çizgisini kullandı.)
4. The baseline of the company’s success is its dedicated employees. (Şirketin başarısının temel çizgisi özverili çalışanlarıdır.)
5. The designer set the baseline for the text in the brochure. (Tasarımcı broşürdeki metin için baz çizgisini belirledi.)
6. The baseline for the debate was the issue of climate change. (Tartışmanın temel çizgisi iklim değişikliği konusuydu.)
7. The marketing strategy had to be adjusted based on the baseline of customer feedback. (Müşteri geri bildirimlerinin esas hattına dayanarak pazarlama stratejisi ayarlanmak zorunda kaldı.)
8. The baseline for the research was the hypothesis that had been proposed. (Araştırmanın temel çizgisi önerilen hipotezdi.)
9. The report’s baseline was the data collected from the survey. (Raporun esas hattı anketten toplanan verilerdi.)
10. The baseline for the company’s mission statement was its commitment to sustainability. (Şirketin misyon açıklamasının temel çizgisi sürdürülebilirliğe olan bağlılığıydı.)
11. The designer used the baseline to ensure the text was evenly spaced. (Tasarımcı, metnin eşit aralıklarla yerleştirildiğinden emin olmak için baz çizgisini kullandı.)
12. The baseline for the budget was the funds available for the project. (Bütçenin temel çizgisi projeye tahsis edilen fonlardı.)
13. The baseline for the policy was the company’s values and principles. (Politikanın temel çizgisi şirketin değerleri ve prensipleriydi.)
14. The writer used the baseline to ensure consistency throughout the article. (Yazar, makale boyunca tutarlılık sağlamak için baz çizgisini kullandı.)
15. The baseline for the presentation was the key points that needed to be covered. (Sunumun temel çizgisi ele alınması gereken ana noktalardı.)
16. The baseline for the proposal was the client’s requirements and expectations. (Teklifin temel çizgisi müşterinin gereksinimleri ve beklentileriydi.)
17. The baseline for the marketing campaign was the target audience’s preferences. (Pazarlama kampanyasının temel çizgisi hedef kitlelerin tercihleriydi.)
18. The baseline for the company’s strategy was its strengths and weaknesses. (Şirketin stratejisinin temel çizgisi güç

ve zayıflıklarıydı.)
19. The designer adjusted the baseline to make the text more visually appealing. (Tasarımcı, metni daha görsel açıdan çekici hale getirmek için baz çizgisini ayarladı.)

20. The baseline for the contract was the terms and conditions agreed upon by both parties. (Sözleşmenin temel çizgisi taraflarca kabul edilen şartlar ve koşullardı.)