Scarcity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scarcity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scarcity Nedir?

Scarcity, Türkçe karşılığı kıtlık olan, sınırlı kaynaklar nedeniyle ihtiyaçların karşılanamaması durumunu ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. Scarcity of water is a major problem in many parts of the world. (Su kıtlığı, dünyanın birçok yerinde büyük bir sorundur.)
2. In times of war, there is often a scarcity of food and other resources. (Savaş zamanlarında genellikle gıda ve diğer kaynakların kıtlığı olur.)
3. The scarcity of jobs has led to high levels of unemployment in many countries. (İşlerin kıtlığı, birçok ülkede yüksek işsizlik seviyelerine neden olmuştur.)
4. The scarcity of natural resources is a growing concern for many governments. (Doğal kaynakların kıtlığı, birçok hükümet için artan bir endişe kaynağıdır.)
5. The scarcity of affordable housing is a major issue in many urban areas. (Uygun fiyatlı konutların kıtlığı, birçok kentsel alanda büyük bir sorundur.)
6. The scarcity of medical supplies has made it difficult for healthcare workers to do their jobs. (Tıbbi malzemelerin kıtlığı, sağlık çalışanlarının işlerini yapmalarını zorlaştırmıştır.)
7. The scarcity of skilled labor has led to higher wages for workers with specialized skills. (Nitelikli işçi kıtlığı, özel becerilere sahip işçiler için daha yüksek ücretlere yol açmıştır.)
8. The scarcity of oil has led to higher prices at the gas pump. (Petrol kıtlığı, benzin istasyonlarında daha yüksek fiyatların oluşmasına neden olmuştur.)
9. The scarcity of time is a common problem for many people trying to balance work and personal life. (Zaman kıtlığı, iş ve özel hayatı dengelemeye çalışan birçok insan için ortak bir sorundur.)
10. The scarcity of fresh produce in some areas has led to higher prices for fruits and vegetables. (Bazı bölgelerde taze ürünlerin kıtlığı, meyve ve sebzeler için daha yüksek fiyatların oluşmasına neden olmuştur.)
11. The scarcity of funding has made it difficult for some organizations to carry out their missions. (Finansmanın kıtlığı, bazı organizasyonların misyonlarını gerçekleştirmelerini zorlaştırmıştır.)
    13. The scarcity of mental health services has left many people without access to the care they need. (Ruhsal sağlık hizmetlerinin kıtlığı, birçok insanın ihtiyaç duydukları bakıma erişememesine neden olmuştur.)
    14. The scarcity of resources has forced some countries to rely on foreign aid. (Kaynakların kıtlığı, bazı ülkelerin yabancı yardımına bağımlı kalmalarına neden olmuştur.)
    15. The scarcity of affordable childcare is a major issue for many working parents. (Uygun fiyatlı çocuk bakımının kıtlığı, birçok çalışan ebeveyn için büyük bir sorundur.)
    16. The scarcity of natural beauty in urban areas has led to the creation of public parks and green spaces. (Kentsel alanlardaki doğal güzelliklerin kıtlığı, kamusal parkların ve yeşil alanların oluşturulmasına neden olmuştur.)
    17. The scarcity of rare minerals has led to an increase in the price of electronic devices. (Nadir minerallerin kıtlığı, elektronik cihazların fiyatlarının artmasına neden olmuştur.)
    18. The scarcity of job opportunities has led some people to start their own businesses. (İş fırsatlarının kıtlığı, bazı insanların kendi işlerini kurmalarına neden olmuştur.)
    19. The scarcity of public transportation has made it difficult for some people to get to work or school. (Toplu taşıma araçlarının kıtlığı, bazı insanların işe veya okula gitmelerini zorlaştırmıştır.)
    20. The scarcity of affordable healthcare is a major concern for many people in the United States. (Uygun fiyatlı sağlık hizmetlerinin kıtlığı, Amerika Birleşik Devletleri’nde birçok insan için büyük bir endişe kaynağıdır.)