Barred İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Barred Nedir?
Barred, “engellenmiş” ya da “yasaklanmış” anlamına gelir.
Örnek cümleler:
-
Barred
from entering the building. (Binaya giriş yasaklandı.)
- The convicted criminal was
barred
from leaving the country. (Mahkum suçlu ülkeyi terk etmekten engellendi.)
- The bar was
barred
shut during the pandemic. (Pandemi sırasında bar kapatıldı.)
- The school
barred
students from using their phones during class. (Okul, öğrencilerin sınıf sırasında telefon kullanmasını yasakladı.)
- She was
barred
from running for office because of her criminal record. (Suç kaydı nedeniyle, makam için aday olması engellendi.)
- The company was
barred
from selling the product due to safety concerns. (Güvenlik endişeleri nedeniyle, şirket ürünü satmayı yasaklandı.)
- The restaurant was
barred
from serving alcohol after midnight. (Gece yarısından sonra alkollü içki servisi yasaklandı.)
- The athlete was
barred
from competing in the Olympics due to a doping scandal. (Doping skandalı nedeniyle, sporcu Olimpiyatlarda yarışmaktan men edildi.)
- The teacher was
barred
from using social media to communicate with students. (Öğretmen, öğrencilerle iletişim kurmak için sosyal medya kullanmasını yasaklandı.)
- The park was
barred
from hosting large events during the summer. (Yaz aylarında büyük etkinliklere ev sahipliği yapmak yasaklandı.)
- The company was
barred
from using certain chemicals in their products due to environmental regulations. (Çevre düzenlemeleri nedeniyle, şirket bazı kimyasalları ürünlerinde kullan
mayı yasaklandı.)
- The politician was
barred
from entering the country due to his controversial statements. (Tartışmalı açıklamaları nedeniyle siyasetçinin ülkeye girişi yasaklandı.)
- The hotel was
barred
from accepting new guests until the plumbing was fixed. (Tesisat tamir edilene kadar yeni konukların kabulü yasaklandı.)
- The student was
barred
from taking the test because of a violation of exam rules. (Sınav kurallarını ihlal ettiği için öğrencinin sınava girmesi engellendi.)
- The organization was
barred
from receiving government funding due to misuse of funds. (Fonların yanlış kullanımı nedeniyle, kuruluş hükümet fonu almayı yasaklandı.)
- The company was
barred
from operating in certain countries due to economic sanctions. (Ekonomik yaptırımlar nedeniyle, şirket bazı ülkelerde faaliyet göstermeyi yasaklandı.)
- The musician was
barred
from performing at the event due to a contractual dispute. (Sözleşme anlaşmazlığı nedeniyle müzisyen etkinlikte sahne almayı engellendi.)
- The employee was
barred
from accessing certain company files without proper authorization. (Uygun izin olmadan belirli şirket dosyalarına erişim yasaklandı.)
- The city council
barred
the construction of high-rise buildings in the historic district. (Tarihi bölgede gökdelen inşaatı yasaklandı.)
- The judge
barred
the lawyer from asking certain questions during the trial. (Duruşma sırasında avukatın belirli sorular sormasına izin verilmedi.)
Hemen Yorum Yaz