Banshee İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Banshee İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Banshee Nedir?

Banshee, İrlanda ve İskoçya mitolojisinde yer alan, ölümle ilişkilendirilen dişi bir ruhtur. Genellikle acı verici çığlıklar atarak ölümün habercisi olarak kabul edilir.

Örnek Cümleler:

  1. The banshee’s wail chilled him to the bone. (Banshee’nin figanı onu kemiklerine kadar üşüttü.)
  2. According to legend, a banshee’s cry means that someone in the family will soon die. (Efsaneye göre, bir banshee’nin çığlığı ailenin bir üyesinin yakın zamanda öleceği anlamına gelir.)
  3. The banshee was said to haunt the old castle ruins. (Banshee’nin, eski kale kalıntılarında hayalet olarak dolaştığı söylenirdi.)
  4. She heard the banshee’s cry in the middle of the night. (O, gece ortasında banshee’nin çığlığını duydu.)
  5. The banshee was believed to appear before a person’s death to warn them. (Banshee’nin, bir kişinin ölümünden önce onları uyararak göründüğüne inanılırdı.)
  6. The banshee’s mournful wail echoed through the forest. (Banshee’nin acılı figanı ormanın içinde yankılandı.)
  7. He was afraid to go near the banshee’s supposed haunt. (Banshee’nin var olduğu söylenen yerlere yaklaşmaktan korkuyordu.)
  8. The banshee was said to have long, flowing hair and wear a white dress. (Banshee’nin uzun, dalgalı saçları ve beyaz elbise giydiği söylenirdi.)
  9. The banshee’s cry was so loud that it woke the whole village. (Banshee’nin çığlığı o kadar yüksekti ki tüm köyü uyandırdı.)
  10. The banshee was often depicted as a beautiful, but sorrowful, woman. (Banshee genellikle güzel, ancak üzgün bir kadın olarak tasvir edilirdi.)
  11. He felt a chill run down his spine when he heard the banshee’s cry. (Banshee’nin çığlığını duyduğunda omurgasında bir titreme hissetti.)
  12. The banshee was believed to be a messenger of the Otherworld. (Banshee’nin, Diğer Dünya’nın bir habercisi olduğuna inanılırdı.)
  13. Her heart raced when she saw the banshee standing before her. (Banshee’nin önünde durduğunu gördüğünde kalbi çarptı.)
  14. The banshee’s eerie wail could be heard from miles away. (Banshee’nin ürkütücü figanı mil öteden duyulabilirdi.)
  15. Some people claimed to have seen the banshee in the moonlight. (Bazı insanlar, banshee’yi ay ışığında gördüklerini iddia ettiler.)
  16. The banshee’s cry was said to be an omen
  1. The banshee’s presence was always accompanied by a feeling of dread. (Banshee’nin varlığı her zaman bir korku hissiyle birlikte gelirdi.)
  2. She knew that the banshee’s cry meant that her grandfather had passed away. (Banshee’nin çığlığının dedesinin öldüğü anlamına geldiğini biliyordu.)
  3. The banshee’s appearance was a sign that death was near. (Banshee’nin görünümü, ölümün yakın olduğunun bir işaretiydi.)
  4. Despite his fear, he couldn’t help but be fascinated by the banshee’s haunting beauty. (Korkusuna rağmen, banshee’nin ürkütücü güzelliğinden kendini alamadı.)

(Türkçe anlamlar yazılı olarak verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.