Sausage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sausage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sausage

Sausage, Türkçe anlamı sosis olan bir yiyecektir. Genellikle çeşitli etlerin karışımından yapılır ve kızartılarak, haşlanarak veya fırınlanarak tüketilir.

İşte 20 örnek cümle:

1. I had sausage and eggs for breakfast. (Kahvaltıda sosis ve yumurta yedim.)
2. She bought a pack of sausages from the supermarket. (Marketten bir paket sosis aldı.)
3. Sausages are a popular food at barbecues. (Sosisler barbekülerde popüler bir yiyecektir.)
4. He cooked the sausages on the grill. (Sosisleri ızgarada pişirdi.)
5. I prefer spicy sausages over mild ones. (Ben, hafif olanlardan daha baharatlı sosisleri tercih ederim.)
6. The sausage roll was still warm from the oven. (Sosisli börek fırından yeni çıkmıştı ve hala sıcaktı.)
7. My favorite type of sausage is chorizo. (En sevdiğim sosis türü chorizodur.)
8. The hot dog is a type of sausage that is popular in the United States. (Hot dog, Amerika Birleşik Devletleri’nde popüler olan bir sosis türüdür.)
9. I don’t eat pork, so I only eat chicken sausages. (Domuz eti yemem, bu yüzden sadece tavuk sosisleri yerim.)
10. The sausages were made from a blend of beef and pork. (Sosisler, sığır eti ve domuz eti karışımından yapılmıştı.)
11. She added sliced sausages to the pizza toppings. (Pizzanın üzerine dilimlenmiş sosisler ekledi.)
12. The sausages were served with a side of mashed potatoes. (Sosisler, ezilmiş patatesin yanında servis edildi.)
13. He grilled the sausages until they were brown and crispy. (Sosisleri kızartana kadar ızgarada pişirdi.)
14. The sausages were seasoned with garlic and paprika. (Sosisler sarımsak ve biberle baharatlandırıldı.)
15. The sausage casing is usually made from animal intestines. (Sosis kılıfı genellikle hayvan bağırsağından yapılır.)
16. She made a sausage casserole for dinner. (Akşam yemeği için sosisli güveç yaptı.)
17. They sell a variety of sausages at the butcher shop. (Kasapta çeşitli sosisler satılır.)
18. The sausage links were arranged neatly on the platter. (Sosisli köfteler tabağa düzenli bir şekilde yerleştirildi.)
19. She used sausage as a filling for the stuffed peppers. (Dolmalık biberlerin içini sosisle doldurdu.)
20. The sausages were served with a side of sauerkraut. (Sosisler, lahana turşusuyla servis edildi.)

21. I like to put sausage in my omelette. (Omletimde sosis koymayı severim.)
22. The sausage factory employs hundreds of workers. (Sosis fabrikası yüzlerce işçi istihdam ediyor.)
23. He made a sandwich with sliced sausage and cheese. (Dilimlenmiş sosis ve peynirle bir sandviç yaptı.)
24. The vegetarian sausage was made from soy protein. (Vejetaryen sosis soya proteiniyle yapıldı.)
25. She served the sausages with a side of honey mustard sauce. (Sosisleri bal ve hardal sosunun yanında servis etti.)
26. I love to eat sausage on a bun with ketchup and mustard. (Sosisi ekmeğin içinde ketçap ve hardal ile yemeyi çok severim.)
27. The sausage is a staple food in many European countries. (Sosis, birçok Avrupa ülkesinde temel bir gıda maddesidir.)
28. He put sausage slices on top of the homemade pizza. (Ev yapımı pizzanın üzerine sosis dilimleri koydu.)
29. The sausages were made from a blend of pork and veal. (Sosisler, domuz eti ve dana eti karışımından yapıldı.)
30. She added chopped sausage to the spaghetti sauce. (Spagetti sosunun içine doğranmış sosis ekledi.)