Balefully İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Balefully İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Baleful Nedir?

Baleful kelimesi kötü niyetli, zarar verici, uğursuz anlamlarına gelir.

Baleful İle İlgili Cümleler:

  1. The baleful look in his eyes made me feel uneasy. (Onun gözlerindeki kötü niyetli bakış beni rahatsız etti.)
  2. The baleful effects of pollution on the environment are well-documented. (Çevre üzerindeki zararlı etkileri iyi belgelenen kirliliğin uğursuz etkileri var.)
  3. The baleful influence of the gang led the teenager astray. (Çete’nin kötü niyetli etkisi gençleri yanlış yollara saptırdı.)
  4. The baleful weather ruined our plans for the picnic. (Kötü hava piknik planlarımızı mahvetti.)
  5. The baleful curse brought misfortune to the entire village. (Uğursuz lanet, tüm köye uğursuzluk getirdi.)
  6. The baleful spirit haunted the old mansion. (Uğursuz ruh, eski malikaneyi yaraladı.)
  7. The baleful glare of the sun made it difficult to drive. (Güneşin kötü niyetli bakışları sürüşü zorlaştırdı.)
  8. The baleful prophecy predicted doom and gloom for the kingdom. (Uğursuz kehanet, krallık için felaket ve karanlık öngördü.)
  9. The baleful shark circled the swimmer, waiting for the right moment to attack. (Uğursuz köpekbalığı yüzücünün etrafında döndü, saldırmak için doğru anı bekledi.)
  10. The baleful serpent coiled around its prey before striking. (Uğursuz yılan, vurmadan önce avının etrafında dolandı.)
  11. The baleful news of the pandemic cast a shadow over our holiday plans. (Salgının kötü niyetli haberleri tatil planlarımızın üstünde bir gölge yarattı.)
  12. The baleful curse of the witch was said to cause illness and death. (Cadının uğursuz laneti hastalık ve ölüme neden olduğu söyleniyor.)
  13. The baleful winds made it impossible to keep the candles lit. (Kötü niyetli rüzgarlar mumları yakmamızı imkansız hale getirdi.)
  14. The baleful spider’s venomous bite caused a fever and chills. (Uğursuz örümceğin zehirli ısırığı ateş ve titreme yaptı.)
  15. The baleful aura of the haunted house gave me goosebumps. (Hayaletli evin uğursuz havası beni tüyler ürpertti.)
  16. The baleful storm knocked down trees and power lines. (Uğursuz fırtına ağaçları ve elektrik hatlarını devirdi.)
  17. The baleful influence of drugs ruined the young man’s life. (Uyuşturucunun köt

ü niyetli etkisi genç adamın hayatını mahvetti.)
18. The baleful gaze of the predator made its prey freeze in fear. (Avcının kötü niyetli bakışları, avını korku içinde dondurdu.)

  1. The baleful curse was finally lifted after a powerful exorcism. (Uğursuz lanet, güçlü bir şeytan çıkarma işleminden sonra nihayet kalktı.)
  2. The baleful sound of the alarm signaled the start of the fire. (Alarmın uğursuz sesi yangının başlangıcını bildirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.