Harness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Harness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Harness

Harness, genellikle atların veya köpeklerin sırtına yerleştirilen kemer veya çerçeve şeklinde bir cihazdır. Bu cihazlar hayvanların iş yapmasına, koşmasına veya çekiş yapmasına yardımcı olmak için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The harness was too tight and uncomfortable for the horse. (Kemeri at için çok sıkı ve rahatsız ediciydi.)
2. She strapped the harness onto the sled dogs. (Kızak köpeklerinin üzerine kemerleri bağladı.)
3. The farmer used a harness to plow the fields with his horses. (Çiftçi, atlarıyla tarlaları sürmek için kemer kullanıyordu.)
4. The guide dog was wearing a harness that had a handle for the owner to hold onto. (Rehber köpek, sahibinin tutunabileceği bir tutamağı olan bir kemer takmıştı.)
5. The weightlifter tightened the harness around his waist before lifting the heavy barbell. (Halterci, ağır barbell’ı kaldırmadan önce kemerini beline sıkıca bağladı.)
6. The police officer fastened the harness onto the K-9 unit before starting the search. (Polis memuru, aramaya başlamadan önce K-9 birimine kemer bağladı.)
7. The rescue team used a harness to lower the injured hiker down the mountain. (Kurtarma ekibi, yaralı dağcıyı dağdan indirmek için kemer kullandı.)
8. The carriage driver adjusted the harness on the horses to ensure their comfort during the ride. (Araba sürücüsü, atların sürüş sırasında rahatlığını sağlamak için kemeri ayarladı.)
9. The sled was pulled by a team of dogs wearing harnesses. (Kızak, kemer takan bir köpek takımı tarafından çekiliyordu.)
10. The mountain climber secured himself to the harness before starting the ascent. (Dağcı, tırmanmaya başlamadan önce kendini kemere bağladı.)
11. The guide attached the harness to the zip line to ensure the safety of the tourists. (Rehber, turistlerin güvenliğini sağlamak için kemeri zip-line’a bağladı.)
12. The rodeo cowboy held onto the harness with all his strength as the bull bucked. (Rodeo k

13. The horse carriage driver instructed the passengers to hold onto the harness for stability during the bumpy ride. (At arabası sürücüsü, sarsıntılı yolculuk sırasında yolcuların stabilite için kemere tutunmalarını söyledi.)
14. The police dog was trained to respond to commands given through the harness. (Polis köpeği, kemere verilen komutlara cevap vermek için eğitildi.)
15. The weightlifting coach adjusted the harness to fit the athlete’s body before the competition. (Halter antrenörü, yarışmadan önce atletin vücuduna uyacak şekilde kemeri ayarladı.)
16. The guide used the harness to control the direction of the pack of sled dogs. (Rehber, kızak köpeklerinin yönünü kontrol etmek için kemeri kullandı.)
17. The horse rider adjusted the harness on the saddle to ensure a secure and comfortable ride. (At binicisi, güvenli ve rahat bir sürüş için kemeri eyer üzerinde ayarladı.)
18. The mountain rescue team used a harness to lift the stranded hiker to safety. (Dağ kurtarma ekibi, mahsur kalmış dağcıyı güvenliğe almak için kemer kullandı.)
19. The sled dog trainer adjusted the harnesses to fit the different sizes and breeds of the dogs on the team. (Kızak köpeği eğitmeni, takımdaki farklı boyutlardaki ve ırklardaki köpeklerin kemere uyacak şekilde ayarladı.)
20. The search and rescue dog was trained to sniff out scents and alert the handler through the harness. (Arama ve kurtarma köpeği, kokuları tespit etmek ve kemere aracılığıyla eldeleyiciyi uyarı için eğitildi.)