Bad İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bad İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bad İle İlgili Cümleler

Bad kelimesi, kötü, fena veya yanlış anlamına gelir. Aşağıda bad kelimesinin cümle içinde kullanımına örnekler verilmiştir.

  1. She had a bad day at work. (O işte kötü bir gün geçirdi.)
  2. Don’t eat that, it smells bad. (Onu yeme, kötü kokuyor.)
  3. He has a bad habit of smoking. (Sigara içme kötü bir alışkanlığı var.)
  4. The weather forecast is bad for tomorrow. (Yarın için hava tahmini kötü.)
  5. She has a bad attitude towards her colleagues. (Meslektaşlarına karşı kötü bir tutumu var.)
  6. The food was so bad that we couldn’t eat it. (Yemek o kadar kötüydü ki yiyemedik.)
  7. He got a bad grade on his math exam. (Matematik sınavında kötü bir not aldı.)
  8. It’s a bad idea to drive without a seatbelt. (Kemer olmadan arabayı kullanmak kötü bir fikir.)
  9. That was a bad decision. (O kötü bir karardı.)
  10. The movie was bad, I didn’t enjoy it. (Film kötüydü, keyif alamadım.)
  11. Her health is bad, she needs to see a doctor. (Sağlığı kötü, bir doktora görünmesi gerekiyor.)
  12. He’s in a bad mood today. (Bugün kötü bir ruh hali içinde.)
  13. That was a bad experience, I don’t want to repeat it. (O kötü bir deneyimdi, tekrarlamak istemiyorum.)
  14. She has a bad cold, she’s staying in bed. (Kötü bir soğuk algınlığı var, yatakta kalıyor.)
  15. He’s a bad influence on his friends. (Arkadaşlarına kötü bir etki yapıyor.)
  16. That’s a bad joke, it’s not funny. (O kötü bir şaka, komik değil.)
  17. The hotel room had a bad smell. (Otel odası kötü kokuyordu.)
  18. He’s a bad listener, he never pays attention. (Kötü bir dinleyici, hiç dikkat etmez.)
  19. The traffic was really bad this morning. (Bugün sabah trafik çok kötüydü.)
  20. She made a bad impression on her boss. (Patronuna kötü bir izlenim bıraktı.)
  1. He’s a bad driver, he’s always speeding. (Kötü bir sürücü, her zaman hız yapıyor.)
  2. The singer had a bad performance, he was off-key. (Şarkıcı kötü bir performans sergiledi, sesi uyumsuzdu.)
  3. That’s a bad example to set for your children. (Çocuklarınıza göstermek için kötü bir örnek.)
  4. The company had a bad year and had to lay off employees. (Şirket kötü bir yıl geçirdi ve çalışanları işten çıkarmak zorunda kaldı.)
  5. She has a bad memory, she forgets things easily. (Kötü bir hafızası var, şeyleri kolayca unutur.)
  6. The dog has a bad temper, he bites people. (Kötü bir mizaca sahip köpek, insanları ısırır.)
  7. He’s in bad shape, he needs to exercise and eat healthier. (Kötü bir durumda, egzersiz yapması ve daha sağlıklı beslenmesi gerekiyor.)
  8. The book got bad reviews, people didn’t like it. (Kitap kötü eleştiriler aldı, insanlar beğenmediler.)
  9. She had a bad reaction to the medication. (İlaçlara kötü bir tepki verdi.)
  10. He has a bad reputation, people don’t trust him. (Kötü bir üne sahip, insanlar ona güvenmiyorlar.)

Bu cümlelerde bad kelimesi genellikle olumsuz bir anlam taşıyor ve kötü bir durumu, davranışı veya sonucu ifade ediyor.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.