Backwardness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Backwardness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Backwardness

Backwardness, geri kalmışlık anlamına gelir. Bu kelime, birinin yeterli gelişme veya ilerleme kaydetmemesi nedeniyle geride kalması durumunu ifade eder.

Örnek cümleler:

1. Despite their efforts, the town’s backwardness was evident. (Çaba göstermelerine rağmen, kasabanın geri kalmışlığı belirgindi.)
2. The country’s backwardness in technology is hindering its progress. (Teknolojideki geri kalmışlık ülkenin ilerlemesini engelliyor.)
3. The teacher was concerned about the student’s backwardness in math. (Öğretmen, matematikteki geri kalmışlığıyla ilgili endişeliydi.)
4. The backwardness of the region is due to lack of investment. (Bölgenin geri kalmışlığı yatırım eksikliğine bağlıdır.)
5. His lack of education is a reason for his backwardness. (Eğitimsizliği geri kalmışlığına neden olan bir sebeptir.)
6. The company’s backwardness in adopting new technologies is hurting its competitiveness. (Yeni teknolojileri benimsemedeki geri kalmışlıkları şirketin rekabet gücünü zedeliyor.)
7. The backwardness of the rural areas is a concern for the government. (Kırsal alanların geri kalmışlığı hükümet için bir endişe kaynağıdır.)
8. The company’s backwardness in marketing is affecting its sales. (Pazarlamadaki geri kalmışlıkları şirketin satışlarını etkiliyor.)
9. The backwardness of the education system is a major problem in the country. (Eğitim sisteminin geri kalmışlığı ülkede önemli bir sorundur.)
10. The government is trying to address the backwardness of the healthcare system. (Hükümet, sağlık sisteminin geri kalmışlığına çözüm bulmaya çalışıyor.)
11. The backwardness of the transportation infrastructure is hindering economic growth. (Ulaşım altyapısındaki geri kalmışlık ekonomik büyümeyi engelliyor.)
12. The backwardness of the region is evident in its lack of basic amenities. (Bölgenin geri kalmışlığı, temel ihtiyaçların eksikliğinde belirgindir.)
13. The backwardness of the company’s management is hurting its profitability. (Yönetimdeki geri kalmışlık şirketin karlılığını olumsuz etkiliyor.)
14. The backwardness of the legal system is a concern for citizens. (Hukuk sisteminin geri kalmışlığı vatandaşlar için bir endişe kaynağıdır.)
15. The backwardness of the agriculture sector is a major challenge for the government. (Tarım sektöründeki geri kalmışlık hükümet için önemli bir zorluktur.)
16. The backwardness of the region is a result of political instability. (Bölgenin geri kalmışlığı, siyasi istikrarsız

lığın bir sonucudur.)
17. The backwardness of the economy is a result of outdated policies. (Ekonominin geri kalmışlığı, modası geçmiş politikaların bir sonucudur.)

18. The backwardness of the industry is due to lack of innovation. (Endüstrinin geri kalmışlığı, yenilik eksikliğine bağlıdır.)
19. The backwardness of the region is hindering social progress. (Bölgenin geri kalmışlığı, sosyal ilerlemeyi engelliyor.)
20. The backwardness of the education system is preventing students from reaching their potential. (Eğitim sisteminin geri kalmışlığı, öğrencilerin potansiyellerine ulaşmasını engelliyor.)