Backpack İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Backpack nedir?
Backpack kelimesi İngilizce’de sırt çantası anlamına gelmektedir.
Örnek Cümleler:
-
I always carry my laptop in my backpack.
(Ben her zaman dizüstü bilgisayarımı sırt çantamda taşırım.)
-
She put her book in her backpack and left the library.
(O, kitabını sırt çantasına koydu ve kütüphaneden ayrıldı.)
-
When I travel, I prefer to use a backpack instead of a suitcase.
(Seyahat ettiğimde, bir bavul yerine sırt çantası kullanmayı tercih ederim.)
-
My backpack is heavy because I have a lot of textbooks in it.
(Sırt çantam ağır çünkü içinde çok sayıda ders kitabım var.)
-
He bought a new backpack for his hiking trip.
(O, yürüyüş gezisi için yeni bir sırt çantası satın aldı.)
-
Don’t forget to pack a raincoat in your backpack.
(Sırt çantanıza bir yağmurluk koymayı unutmayın.)
-
I left my keys in my backpack.
(Anahtarlarımı sırt çantamda unuttum.)
-
The backpack has several compartments for storage.
(Sırt çantası, depolama için birkaç bölme içermektedir.)
-
She decorated her backpack with patches from her travels.
(O, seyahatlerinden aldığı yamalarla sırt çantasını süsledi.)
-
He grabbed his backpack and ran out of the door.
(O, sırt çantasını kapıdan çekip kaçtı.)
-
I keep my water bottle in the side pocket of my backpack.
(Su şişemi sırt çantamın yan cebinde tutarım.)
-
She felt a sense of relief when she found her lost phone in her backpack.
(Kaybolan telefonunu sırt çantasında bulduğunda bir rahatlama hissetti.)
-
He uses his backpack to carry his gym clothes.
(Spor salonu kıyafetlerini taşımak için sırt çantasını kullanır.)
-
My backpack ripped when I tried to carry too much weight in it.
-
She organized her backpack with packing cubes to make it easier to find things.
(Eşyaları bulmayı kolaylaştırmak için paketleme küpleriyle sırt çantasını düzenledi.)
-
The backpack straps were adjustable, so she could make it fit comfortably.
(Sırt çantası askıları ayarlanabilir olduğundan, o uygun bir şekilde ayarlayabilirdi.)
-
He packed a first aid kit in his backpack for emergencies.
(Acil durumlar için ilk yardım çantasını sırt çantasına koydu.)
-
The backpack had a padded compartment for a laptop.
(Sırt çantası, bir dizüstü bilgisayar için dolgulu bir bölme içeriyordu.)
-
She put her snacks in the front pocket of her backpack for easy access.
(Atıştırmalıklarını kolay erişim için sırt çantasının ön cebine koydu.)
-
He accidentally left his backpack on the bus.
(O, yanlışlıkla sırt çantasını otobüste unuttu.)
-
She used her backpack as a pillow on the long bus ride.
(Uzun otobüs yolculuğunda sırt çantasını yastık olarak kullandı.)
-
He put his camera and lenses in his backpack for the photography trip.
(Fotoğraf çekimi gezisi için kamerayı ve lensleri sırt çantasına koydu.)
-
She struggled to put on her backpack with one hand.
(Tek eliyle sırt çantasını takmaya çalışırken zorlandı.)
Türkçe karşılıklar:
- Her zaman dizüstü bilgisayarımı sırt çantamda taşırım.
- O, kitabını sırt çantasına koydu ve kütüphaneden ayrıldı.
- Seyahat ettiğimde, bir bavul yerine sırt çantası kullanmayı tercih ederim.
- Sırt çantam ağır çünkü içinde çok sayıda ders kitabım var.
- O, yürüyüş gezisi için yeni bir sırt çantası satın aldı.
- Sırt çantanıza bir yağmurluk koymayı unutmayın.
- Anahtarlarımı sırt çantamda unuttum.
- Sırt çantası, depolama için birkaç bölme içermektedir.
- O, seyahatlerinden aldığı yamalarla sırt
Hemen Yorum Yaz