Audience İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Audience İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Audience İle İlgili Cümleler

Audience, Türkçe karşılığı izleyici olan bir kelime olup, genellikle bir etkinlikte, programda veya gösteride toplanan insanları ifade eder.

1. The audience applauded the singer’s performance. (İzleyiciler, şarkıcının performansını alkışladı.)
2. The magician asked for a volunteer from the audience. (Sihirbaz, izleyicilerden gönüllü istedi.)
3. The comedian interacted with the audience during his show. (Komedyen, gösterisi sırasında izleyicilerle etkileşimde bulundu.)
4. The movie received mixed reviews from the audience. (Film, izleyicilerden karışık eleştiriler aldı.)
5. The play attracted a large audience. (Oyun, büyük bir izleyici kitlesi çekti.)
6. The speaker captivated the audience with her speech. (Konuşmacı, konuşmasıyla izleyicileri etkiledi.)
7. The concert drew a diverse audience. (Konser, çeşitli izleyicileri çekti.)
8. The athlete thanked his audience for their support. (Sporcu, destekleri için izleyicilere teşekkür etti.)
9. The festival offered something for every audience. (Festival, her izleyici için bir şeyler sundu.)
10. The artist’s work resonated with the audience. (Sanatçının çalışması, izleyicilerle rezonansa girdi.)
11. The dance performance left the audience mesmerized. (Dans gösterisi, izleyicileri büyüledi.)
12. The panel discussion invited questions from the audience. (Panel tartışması, izleyicilerden soru aldı.)
13. The symphony orchestra played to a packed audience. (Senfoni orkestrası, dolu bir izleyici kitlesi önünde çaldı.)
14. The children’s show delighted the young audience. (Çocuk gösterisi, genç izleyicileri mutlu etti.)
15. The lecturer engaged the audience with her knowledge. (Ders veren, bilgisiyle izleyicileri etkiledi.)
16. The opera drew an elite audience. (Opera, seçkin bir izleyici kitlesi çekti.)
17. The poetry reading attracted a small but passionate audience. (Şiir okuma etkinliği, küçük ama tutkulu bir izleyici kitlesini çekti.)
18. The game show relied on the audience’s participation. (Yarışma programı, izleyicilerin katılımına dayandı.)
19. The talk show host bantered with the audience. (Talk show sunucusu, izleyicilerle şakalaştı.)
20. The stand-up comedian’s jokes fell flat with the audience. (Stand-up komedyenin şakaları, izleyiciler tarafından beğenilmedi.)

21. The theater provided a unique experience for its audience. (Tiyatro, izleyicilerine benzersiz bir deneyim sundu.)
22. The conference attracted an international audience. (Konferans, uluslararası bir izleyici kitlesi çekti.)
23. The game developer showcased their new project to the audience. (Oyun geliştiricisi, yeni projesini izleyiciye tanıttı.)
24. The political rally energized the audience with its speeches. (Politik miting, konuşmalarıyla izleyiciyi enerjik hale getirdi.)
25. The fashion show featured a diverse group of models for its audience. (Moda şovu, izleyici için çeşitli modelleri sergiledi.)
26. The charity event raised funds from the generous audience. (Hayırsever izleyicilerden fon toplayan yardım etkinliği.)
27. The cooking show inspired the audience to try new recipes. (Yemek yapma gösterisi, izleyicileri yeni tarifler denemeye teşvik etti.)
28. The singer connected with the audience through their emotions. (Şarkıcı, duygularıyla izleyicilerle bağlantı kurdu.)
29. The game competition showcased the skills of its audience. (Oyun yarışması, izleyicilerin becerilerini sergiledi.)
30. The art exhibit attracted a sophisticated audience. (Sanat sergisi, sofistike bir izleyici kitlesini çekti.)