Haggard İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Haggard İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Haggard Nedir?

Haggard, yorgun ve zayıf düşmüş bir insan veya hayvanı tanımlamak için kullanılan bir sıfattır.

Örnek Cümleler:

  1. The old dog looked haggard and weak. (Yaşlı köpek halsiz ve zayıf görünüyordu.)
  2. After a sleepless night, she looked haggard and exhausted. (Uykusuz bir gece sonrası, o halsiz ve yorgun görünüyordu.)
  3. The prisoner’s haggard face showed the toll that years in prison had taken on him. (Mahkumun yorgun yüzü, yılların hapishanede nasıl etkili olduğunu gösterdi.)
  4. The haggard horse struggled to carry its heavy load. (Zayıf düşmüş at, ağır yükünü taşımakta zorlanıyordu.)
  5. The haggard look in her eyes suggested that she hadn’t slept well. (Gözlerindeki halsiz ifade, iyi uyumadığını gösteriyordu.)
  6. The refugees looked haggard and desperate as they fled the war-torn country. (Savaşın yıkıma uğrattığı ülkeden kaçan mülteciler, halsiz ve umutsuz görünüyorlardı.)
  7. He had a haggard expression on his face after working long hours without a break. (Mola vermeden uzun saatler çalıştıktan sonra yüzünde halsiz bir ifade vardı.)
  8. The haggard farmer struggled to keep his crops alive during the drought. (Zayıf düşmüş çiftçi, kuraklık sırasında ürünlerini yaşatmaya çalıştı.)
  9. The haggard stray cat looked like it hadn’t eaten in days. (Halsiz sokak kedisi, günlerdir yemek yemediği görünüyordu.)
  10. The haggard traveler finally arrived at his destination after a long and tiring journey. (Yorgun gezgin, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra nihayet varış noktasına ulaştı.)
  11. She was so haggard from taking care of her sick child that she didn’t even recognize herself in the mirror. (Hasta çocuğuna bakmaktan o kadar yorgun düşmüştü ki, aynada kendini bile tanıyamadı.)
  12. The haggard old man begged for food on the street corner. (Halsiz yaşlı adam, sokak köşelerinde yiyecek dileniyordu.)
  13. The haggard expression on her face suggested that she had been through a traumatic experience. (Yüzündeki halsiz ifade, travmatik bir deneyim yaşadığını gösteriyordu.)
  14. The haggard lion struggled to catch its prey due to its weakened state. (Zayıf düşmüş aslan, güçsüz halinden dolayı avını yakalamakta zorlandı.)
  15. The haggard musician gave an emotional performance, pouring all his energy into his music. (Halsiz müzisy
  1. The haggard look in her eyes indicated that she was under a lot of stress. (Gözlerindeki halsiz ifade, stres altında olduğunu işaret ediyordu.)
  2. The haggard homeless man slept on a park bench, using a piece of cardboard as a pillow. (Halsiz evsiz adam, karton bir yastık olarak kullanarak park bankında uyudu.)
  3. The haggard athlete struggled to finish the marathon due to a lack of proper training. (Zayıf düşmüş sporcu, yeterli eğitim eksikliğinden dolayı maratonu tamamlamakta zorlandı.)
  4. The haggard teacher was grateful for the summer break, as she was completely exhausted from a long school year. (Halsiz öğretmen, uzun bir okul yılından tamamen yorgun olduğu için yaz tatiline minnettar kaldı.)
  5. The haggard look on his face suggested that he had been up all night studying for the exam. (Yüzündeki halsiz ifade, sınav için tüm gece çalıştığını gösteriyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.